Buralarda yenisin. Uzunca bir süre adın bile anılmadı. Kapılar ardında bekleyenin yoktu. Yolunu gözleyenin, yüzünü özleyenin de... Adını anan yoktu. Düğünler sensiz yapıldı. Mutluluklar sen olmadan tamamlandı. Huzurlu sofralar seni beklemeden kuruldu. On binlerce yılın gerçeği bu iken, şimdi nasıl da vazgeçilmez görüyorsun kendini?Anlaşılan henüz çok yenisin buralarda. Bu kitabı elinde tutuşun, şu satırları okuyuşun, kelimelerde anlam buluşun çok yeni/acemi. Sana özgü bu ayrıcalık... Çabuk alıştın buraya... Şimdi burada oluşun sana sürpriz. Başkaca sürpriz arama...İnsan diye var edilişine hayret etmeye geldin buraya. Hiç yoktan akıl sahibi oluşuna şaşırmaya geldin. İnsanlığı hak edecek ne yaptın; bir hatırla. Kaç damla ter döktün? Kaç kez dil döktün?Şimdi burada oluşuna teşekkür ettikçe güzelleşeceksin.Aslında şükretmek için hiçbir sebep arama diyecektim ama. Şu bin bir küçücük nedenden biri yüzünü güldürür diye ümitliyim... Buralarda çok yeni olmanın çekingenliği çok yakışacak sana...
Kimileri için tatmin edici olmayabilir fakat onlara böyle bir kitabı hangi beklenti ile aldıkları sorusunu yöneltmek gerek. Nitekim insanoğlu basiti ciddiye almaz.
Kitabın birkaç yerinde beni gülümseten şükürler hatta “bunu şükür sebebi olarak düşünmek aklımın ucundan dahi geçmezdi” dediğim cümleler vardı. İlkini ve sonuncusunu paylaşmak isterim.
1. Babaannenin ısıttığı sobanın sıcaklığıyla, pişirdiği yumurtanın kokusuyla duru beyaz bir kış sabahına çocuk ruhuyla uyanmak.
….
1001. “Senin en kalın perden kendi perden…” diyen müşfik bir uyarı sesi… “Kendini yırtarsan O’nu bulacaksın!”
Şükretmenin ne kadar kolay ve gülümseyen bir olgu olduğunu ve şükretmenin var olmasının bile şükredilecek bir durum olduğunu gösteren, yüz gülümseten hoş bir eser
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Unuttuklarımızı hatırlamak adına okuması zevkli ama basit bi kitap
Kimileri için tatmin edici olmayabilir fakat onlara böyle bir kitabı hangi beklenti ile aldıkları sorusunu yöneltmek gerek. Nitekim insanoğlu basiti ciddiye almaz.
Kitabın birkaç yerinde beni gülümseten şükürler hatta “bunu şükür sebebi olarak düşünmek aklımın ucundan dahi geçmezdi” dediğim cümleler vardı. İlkini ve sonuncusunu paylaşmak isterim.
1. Babaannenin ısıttığı sobanın sıcaklığıyla, pişirdiği yumurtanın kokusuyla duru beyaz bir kış sabahına çocuk ruhuyla uyanmak.
….
1001. “Senin en kalın perden kendi perden…” diyen müşfik bir uyarı sesi… “Kendini yırtarsan O’nu bulacaksın!”
Şükretmenin ne kadar kolay ve gülümseyen bir olgu olduğunu ve şükretmenin var olmasının bile şükredilecek bir durum olduğunu gösteren, yüz gülümseten hoş bir eser
Gündelik yaşamda gördüğümúz halde fark etmediğimiz bir çok şükre sebebi hatırlatma eseri … iyiki edindim.
biraz sıkıcı gibi