Kitap, 1552 yılında, Kanuni döneminde Türklere esir düşen ve üç yıl boyunca Kaptan-ı Derya Sinan Paşa'nın yanında çalışan bir İspanyol entellektüelin İstanbul'a ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki günlük yaşama, toplumsal olaylara, bilime, adalet sistemine ve yönetime ilişkin gözlemlerinden oluşuyor. Yazar, kitabı, yumuşak, esprili bir dille ve döneme göre son derece objektif bir yaklaşımla kaleme almış. 1557 yılında yazılmış kitabın yazarı bilinmemekte, sadece o devrin tanınmış yazarlarından Cristobal de Villanon'a istinat edilmektedir. Kitap, yaklaşık 350 yıl Madrid Üniversitesi arşivleri arasında kalmış, ancak 20.yüzyılın başındaki bir İspanyol bilimadamı tarafından keşfedilerek gün ışığına çıkarılmıştır. Kitap, tarihimizde bilinmeyen bir çok olayı aydınlığa çıkardığı gibi, Kanuni dönemindeki yaşam konusunda, birinci elden bilgi vermektedir.
Kitap Kanuni döneminde Türklerin eline esir düşmüş bir ispanyolun anılarından oluşuyor. Bir yabancının gözüyle o dönemki Osmanlıyı ve normal yaşam tarzını okumak gerçekten insana haz veriyor. Kendisinin İspanyol olmasına karşın müslümanlara yaptığı eleştiriler kadar o dönemin avrupasınada kinayeli konuşmaları gözden kaçmıyor. Kesinlikle tavsiye ederim.
Kitabın tanıtımlarına bakarak aldım ama açıkçası beklediğimi bulamadım. Müslümanların temizliğe ne kadar önem verdiklerini görmesine rağmen, Osmanlı ülkesinde üç sene kalmasına rağmen Hristiyanlığı Pedro’nun savunması gerçekten ilginç. Hekim olmamasına rağmen Osmanlı ülkesinde hekimlik yapması da Doğu ülkelerine gelen otomatikman Şark Kurnazı mı oluyor dedirtiyor.
Bu kitap ”bir yabancının kaleminden Osmanlı’yı okumak güzel olsa gerek” diye düşünenler için harika bir kitap.Hiç sıkılmadan okudum.Sizede tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Okullarda sadece savaşlarla öğrendiğimiz Osmanlı’nın, Kanuni dönemindeki günlük yaşama dair ilginç bir kitap.
Kitap Kanuni döneminde Türklerin eline esir düşmüş bir ispanyolun anılarından oluşuyor. Bir yabancının gözüyle o dönemki Osmanlıyı ve normal yaşam tarzını okumak gerçekten insana haz veriyor. Kendisinin İspanyol olmasına karşın müslümanlara yaptığı eleştiriler kadar o dönemin avrupasınada kinayeli konuşmaları gözden kaçmıyor. Kesinlikle tavsiye ederim.
Kitabın tanıtımlarına bakarak aldım ama açıkçası beklediğimi bulamadım. Müslümanların temizliğe ne kadar önem verdiklerini görmesine rağmen, Osmanlı ülkesinde üç sene kalmasına rağmen Hristiyanlığı Pedro’nun savunması gerçekten ilginç. Hekim olmamasına rağmen Osmanlı ülkesinde hekimlik yapması da Doğu ülkelerine gelen otomatikman Şark Kurnazı mı oluyor dedirtiyor.
Bu kitap ”bir yabancının kaleminden Osmanlı’yı okumak güzel olsa gerek” diye düşünenler için harika bir kitap.Hiç sıkılmadan okudum.Sizede tavsiye ederim.