Mazlum Doğu’nun Mağrur Çocukları İslamcı Portreler ve Türkiye’de İslamcılığın Seyri
Tanıtım Bülteni
Toplumlar kendi bünyelerine özgü çözümlerle sorunlarını çözmeye çalışmaz ve özellikle de yabancı toplumların işgal ve saldırıları altında kalarak misyonerler yahut kâşifler gibi görülen sömürgeciler tarafından kendi kültürlerinden koparılmaya çalışılırlarsa –ki Batının İslâm toplumlarıyla ilişkisi uzun zamandır bu istikamette ilerlemektedir– bünyeyi mikroplara karşı korumak üzere savunmaya geçen akyuvarlar gibi düşünülebilecek olan bir kendi değerlerini sahiplenme ve direngenlik eğilimi gelişecektir. Elinizdeki kitap, Osmanlı'nın son döneminden bu yana söz konusu direngenliğin düşünsel arka planını oluşturan fikir insanlarına, onların çalışmalarına ve genel olarak İslâmcılığın seyrine dair makalelerden oluşmaktadır.
Toplumlar kendi bünyelerine özgü çözümlerle sorunlarını çözmeye çalışmaz ve özellikle de yabancı toplumların işgal ve saldırıları altında kalarak misyonerler yahut kâşifler gibi görülen sömürgeciler tarafından kendi kültürlerinden koparılmaya çalışılırlarsa –ki Batının İslâm toplumlarıyla ilişkisi uzun zamandır bu istikamette ilerlemektedir– bünyeyi mikroplara karşı korumak üzere savunmaya geçen akyuvarlar gibi düşünülebilecek olan bir kendi değerlerini sahiplenme ve direngenlik eğilimi gelişecektir. Elinizdeki kitap, Osmanlı’nın son döneminden bu yana söz konusu direngenliğin düşünsel arka planını oluşturan fikir insanlarına, onların çalışmalarına ve genel olarak İslâmcılığın seyrine dair makalelerden oluşmaktadır.
Geçmişten günümüze dünyadan ve Türkiye’den Islamcı diye adlandırılan düşünce insanlarının mücadelesini ve mirasını soğukkanlı olarak ortaya koyan örnek bir çalışma. Meraklısı mutlaka okumalı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Acı hikayemiz ve tatlı bir tarz
Toplumlar kendi bünyelerine özgü çözümlerle sorunlarını çözmeye çalışmaz ve özellikle de yabancı toplumların işgal ve saldırıları altında kalarak misyonerler yahut kâşifler gibi görülen sömürgeciler tarafından kendi kültürlerinden koparılmaya çalışılırlarsa –ki Batının İslâm toplumlarıyla ilişkisi uzun zamandır bu istikamette ilerlemektedir– bünyeyi mikroplara karşı korumak üzere savunmaya geçen akyuvarlar gibi düşünülebilecek olan bir kendi değerlerini sahiplenme ve direngenlik eğilimi gelişecektir. Elinizdeki kitap, Osmanlı’nın son döneminden bu yana söz konusu direngenliğin düşünsel arka planını oluşturan fikir insanlarına, onların çalışmalarına ve genel olarak İslâmcılığın seyrine dair makalelerden oluşmaktadır.
Portre yazılarını beğendim, tematik yazılar yeterli gelmedi pek.
Sadece bilgi aktarmıyor. Yorumlarla okuyucunun ufkunu açıyor.
Geçmişten günümüze dünyadan ve Türkiye’den Islamcı diye adlandırılan düşünce insanlarının mücadelesini ve mirasını soğukkanlı olarak ortaya koyan örnek bir çalışma. Meraklısı mutlaka okumalı.