Ermeniler, bir komşu Devlet realitesi... Bu realite bilinmedikçe, huzur içinde yaşanamaz. Bu kitap, Ermenileri iki kez yenmiş bir Osmanlı Paşasının, bu millet üzerindeki gözlemleri, birikimleri... Bir Osmanlı Paşasının düşmanına nasıl baktığını, nasıl değerlendirdiğini göreceksiniz... Düşmanınızı, küçümseyerek de yenemezsiniz, önemseyerek de... Tanıyacaksınız! Kazım Karabekir Paşa, tanımış, yenmiş. Size de tanıtıyor yenilmeyesiniz diye... Bu kitabı, Türk vatandaşlarımız kadar belki onlardan da çok, Kürt vatandaşlarımız okumalı... Çok uzun yıllar, Ermeni yönetiminde yaşadıkları için, asıl tehlikenin nerede birikip çığ gibi döküleceğini görüp, uzun uzun düşünmeleri için...
Önce Erzurum ve Erzincan, sona da Kars ve Sarıkamış’ın kurtarılmasında Ermenilere karşı verilen savaşı ayrı kitaplar halinde anlatan Kazım Karabekir Paşa, takibeden bu eserinde de Ermeni meselesini tarihi ve kültürel yönden ele alarak incelemiş. Ermenilerin tarihini önce Urartulara, oradan da Kürtlerle birlikte Hititlere taşıyan yazar, Hititlerin de Ortaasya’dan bölgeye göçmüş Turani bir kavim olması nedeniyle Türk, Kürt ve Ermeniler’in akraba milletler olduğunu ortaya koyuyor. Ermeniler’in Roma ile birlikte Hıristiyanlığı kabul etmiş olması araya dinsel ayrılıklar sokuyor ve kültürel farklılaşma oluşturuyor. Ayrıca Roma’nın Ermeniler’i Araplar’a karşı tampon olarak kullanmak istemesi nedeniyle kiliselere sürekli yardımda bulunarak teşvik ediyor, bu da Ermenilerin islama geçmesini önlüyor. Buna rağmen 646 yılından 923 yılına kadar Araplar’ın Güney Kafkasya’yı ele geçirdikleri, Ermeni ve Gürcüler’e baskı yaptıkları bu yüzden de bu halkın dağlara çekildikleri görülüyor. 923 yılından sonra çeşitli Türk oymaklarının Kafkaslar’a gelmesiyle Araplar bölgeden çıkarılıyor ve Ermeniler ile Gürcüler rahata eriyor. 977 yılından itibaren kendi aralarındaki iç çekeşmeler nedeniyle 7 krallığa ayrılan Ermeniler tekrar Bizans egemenliğine düşse de, Selçukluların 1071 yılından itibaren Anadolu’ya hakim olmalarıyla Ermeniler yeniden huzur buluyor. Fakat Haçlı orfularıyla birlikte hareket ettikleri için Türkler’le de araları açılıyor. Daha sonra yeniden barış sağlanıyor fakat bu sefer de Rus ve Avrupa oyunlarına alet oldukları için Birinci Dünya Savaşındaki felaketlerle karşılaşılıyor. K.Karabekir özetle bu konulara değiniyor. Ermeni tarihine toplu bir bakış için güzel bir eser olduğunu düşünüyorum.
Emre yayınları’nın, Kazım Karabekir’in kitaplarını derleyerek ne kadar başarılı bir iş çıkardıklarını bir kez daha gördüm. Kitaba başlamadan önce son dönemlerdeki ermenilerle yaşanan sorunlara değinen bir kitap bekliyordum ama adeta bir ermeni tarihi kitabı okudum. Çok eski çağlardan bu yana ermeniler hakkında herşeyi bulabileceğiniz bir kitap ancak kitabın önemli tek bir eksiği var: o da Kazım Karabekir’in olayları anlatırken belgelere dayandırmaktan çok hikaye gibi daha çok görüştüğü(bazı yerlerde görüştüğü kişinin adı bile geçmiyor) kişilerden elde ettiği bilgileri yazması.Yine de kesinlikle çok başarılı bir kitap.
olayların içinde yaşayn bir adam olarak kazım karabekir in bu yazdıkları oldukça önemli şeyler ve özellikle çok kıyıda köşede kalmış ilginç bilgilere yer veriyor,alınıp okunması gereklidir diye düşünüyorum
Bu kitap, Ermenileri cephede iki kez yenmiş Kazım Karabekir’in bu millet üzerindeki gözlemleri, birikimleri ve yorumları…Okuduktan sonra Ermeni tarihi üzerine derin bir bilgiye sahip olacak ve yıllardır tartışmaları bitmeyen Ermeni Dosyası hakkında gerçek ve derin bilgilere sahip olacaksınız.
Mondros antlaşması öncesi beraber yaşayan ermeni ve osmanlı halkı ne oldu da birden türklerin kanına susayan bir topluluk oldular?Evet Fridtjof Nansenin dediği gibi “Avrupa politikasına karıştırılan Ermeni milletine yazık oldu!Bir Avrupa diplomatı tarafından isminin hiç telaffuz olunmaması kendisi için daha hayırlı olurdu”Evet o zamanlar avrupa politikasına alet olan ermeniler çok türk kanı döktü fakat K.Karabekir paşanın uğraşları sonucu yine dostluk kurulmuştu.Bugünlerde yine kaşınmaya çalışılan bu yarayı merak ediyorsanız işte size belgeler ile en güzel kaynak.Bizzat yaşayan bir kişinin ağzından.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Önce Erzurum ve Erzincan, sona da Kars ve Sarıkamış’ın kurtarılmasında Ermenilere karşı verilen savaşı ayrı kitaplar halinde anlatan Kazım Karabekir Paşa, takibeden bu eserinde de Ermeni meselesini tarihi ve kültürel yönden ele alarak incelemiş. Ermenilerin tarihini önce Urartulara, oradan da Kürtlerle birlikte Hititlere taşıyan yazar, Hititlerin de Ortaasya’dan bölgeye göçmüş Turani bir kavim olması nedeniyle Türk, Kürt ve Ermeniler’in akraba milletler olduğunu ortaya koyuyor. Ermeniler’in Roma ile birlikte Hıristiyanlığı kabul etmiş olması araya dinsel ayrılıklar sokuyor ve kültürel farklılaşma oluşturuyor. Ayrıca Roma’nın Ermeniler’i Araplar’a karşı tampon olarak kullanmak istemesi nedeniyle kiliselere sürekli yardımda bulunarak teşvik ediyor, bu da Ermenilerin islama geçmesini önlüyor. Buna rağmen 646 yılından 923 yılına kadar Araplar’ın Güney Kafkasya’yı ele geçirdikleri, Ermeni ve Gürcüler’e baskı yaptıkları bu yüzden de bu halkın dağlara çekildikleri görülüyor. 923 yılından sonra çeşitli Türk oymaklarının Kafkaslar’a gelmesiyle Araplar bölgeden çıkarılıyor ve Ermeniler ile Gürcüler rahata eriyor. 977 yılından itibaren kendi aralarındaki iç çekeşmeler nedeniyle 7 krallığa ayrılan Ermeniler tekrar Bizans egemenliğine düşse de, Selçukluların 1071 yılından itibaren Anadolu’ya hakim olmalarıyla Ermeniler yeniden huzur buluyor. Fakat Haçlı orfularıyla birlikte hareket ettikleri için Türkler’le de araları açılıyor. Daha sonra yeniden barış sağlanıyor fakat bu sefer de Rus ve Avrupa oyunlarına alet oldukları için Birinci Dünya Savaşındaki felaketlerle karşılaşılıyor. K.Karabekir özetle bu konulara değiniyor. Ermeni tarihine toplu bir bakış için güzel bir eser olduğunu düşünüyorum.
Emre yayınları’nın, Kazım Karabekir’in kitaplarını derleyerek ne kadar başarılı bir iş çıkardıklarını bir kez daha gördüm. Kitaba başlamadan önce son dönemlerdeki ermenilerle yaşanan sorunlara değinen bir kitap bekliyordum ama adeta bir ermeni tarihi kitabı okudum. Çok eski çağlardan bu yana ermeniler hakkında herşeyi bulabileceğiniz bir kitap ancak kitabın önemli tek bir eksiği var: o da Kazım Karabekir’in olayları anlatırken belgelere dayandırmaktan çok hikaye gibi daha çok görüştüğü(bazı yerlerde görüştüğü kişinin adı bile geçmiyor) kişilerden elde ettiği bilgileri yazması.Yine de kesinlikle çok başarılı bir kitap.
olayların içinde yaşayn bir adam olarak kazım karabekir in bu yazdıkları oldukça önemli şeyler ve özellikle çok kıyıda köşede kalmış ilginç bilgilere yer veriyor,alınıp okunması gereklidir diye düşünüyorum
Bu kitap, Ermenileri cephede iki kez yenmiş Kazım Karabekir’in bu millet üzerindeki gözlemleri, birikimleri ve yorumları…Okuduktan sonra Ermeni tarihi üzerine derin bir bilgiye sahip olacak ve yıllardır tartışmaları bitmeyen Ermeni Dosyası hakkında gerçek ve derin bilgilere sahip olacaksınız.
Mondros antlaşması öncesi beraber yaşayan ermeni ve osmanlı halkı ne oldu da birden türklerin kanına susayan bir topluluk oldular?Evet Fridtjof Nansenin dediği gibi “Avrupa politikasına karıştırılan Ermeni milletine yazık oldu!Bir Avrupa diplomatı tarafından isminin hiç telaffuz olunmaması kendisi için daha hayırlı olurdu”Evet o zamanlar avrupa politikasına alet olan ermeniler çok türk kanı döktü fakat K.Karabekir paşanın uğraşları sonucu yine dostluk kurulmuştu.Bugünlerde yine kaşınmaya çalışılan bu yarayı merak ediyorsanız işte size belgeler ile en güzel kaynak.Bizzat yaşayan bir kişinin ağzından.