İmkânsızlıkları başarmanın ardında bir mağlup oluşun romanı… Malatya Kürecik’te kurulan Füze Kalkanı… Bu sistemi devre dışı bırakmak üzere görevlendirilen esrarengiz bir istihbarat örgütü… Ve kendini bu akıl almaz çatışmanın ortasında bulan masum bir mühendis… Barış, ABD’de üniversite okuduktan sonra Duke ismini alan genç bir mühendistir. Üstün zekâsını keşfeden ABD yetkilileri onu Füze Komuta Kontrol Merkezi gibi kritik bir noktada göreve getirir. Bu önemli bilgiye ulaşan İran’ın on kişilik istihbarat ekibi Duke’nin Türkiye’de oturan annesinin izine ulaşır ve anneyi rehin alır. Kendisinden Duke’yi Türkiye’ye çağırmasını isteyen İran ajanlarının elinde büyük bir koz vardır ve bu bilgi Duke’nin annesine karşı şantaj malzemesi olarak kullanılır. Anne, bu hamle karşısında çok zor durumda kalır ve hayatında ilk defa gördüğü bu acımasız insanların isteklerine çaresizce boyun eğer. İran, Türkiye ve ABD hattında gelişen aksiyon dolu müthiş bir istihbarat savaşı… Şeytani bir kurnazlıkla suyun akışını tersine çeviren, haritaları yeniden çizdiren bir kaos… Ve tüm bunların ortasında kalan bir Türkiye...
Baykuşun gözleri isimli kitabı büyük coşku ve heyecanla okudum. Çok güzeldi. Kurgularla bir kitap ancak bu kadar güzel yazılabilir.Büyük sanatla yazılan kitabın yazarı Sayın İbrahim Güler beyefendiyi kutluyorum. Herkese tavsiye ederim.
Daha ilk sayfalardan itibaren sade ve akıcı bir ayakta karşılıyor sizi. Hemencecik kıvrılıveriyorsunuz kurgunun köşesinde bir yere. Olup bitenleri seyretmeye başlıyorsunuz meraklı gözlerle.
Füze kalkanı mevzusunun bir romanda ilk defa konu edilmesi, baykuş ve gözlerinin benzetildiği şeyler, kitabın en ilginç taraflarından biri. İran devletinin öngörüsüzlüğü ve bu sebepten başına gelenlerin yer aldığı kısımları da atlamamak lazım. Bir başka dikkatimi çeken olay talihsiz bir gencin yaşadıklarıydı. Bu kısımları okurken nerdeyse gözümün birini kapatmak istedim . Hani bir film seyrederken korktuğunuz yahut canınızı acıtan bir sahne gelir gözünüzün önüne ve bakmak istemezsiniz ama meraktan da izlemek istersiniz. İşte öyle bir durumdu bendeki.
Eğer siz de ülkelerin birbirleriyle gizli kapaklı yahut alenen yapılan temaslarına, soğuk-sıcak mücadelelerine merak saran biriyseniz ve hayal gücünüzün sınırlarını farklı bir konuda zorlamak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Fena değil ama bana biraz basit gibi geldi. Yinede okunabilir bir kitap.
Kurgusu güzel ancak bariz şekilde yanlı.
Çok güzel bir kitap. Yazar güzel kurgu tasarlamış. Herkese tavsiye ederi. okurken eminim siz de büyük keyif alacaksınız
Baykuşun gözleri isimli kitabı büyük coşku ve heyecanla okudum. Çok güzeldi. Kurgularla bir kitap ancak bu kadar güzel yazılabilir.Büyük sanatla yazılan kitabın yazarı Sayın İbrahim Güler beyefendiyi kutluyorum. Herkese tavsiye ederim.
Daha ilk sayfalardan itibaren sade ve akıcı bir ayakta karşılıyor sizi. Hemencecik kıvrılıveriyorsunuz kurgunun köşesinde bir yere. Olup bitenleri seyretmeye başlıyorsunuz meraklı gözlerle.
Füze kalkanı mevzusunun bir romanda ilk defa konu edilmesi, baykuş ve gözlerinin benzetildiği şeyler, kitabın en ilginç taraflarından biri. İran devletinin öngörüsüzlüğü ve bu sebepten başına gelenlerin yer aldığı kısımları da atlamamak lazım. Bir başka dikkatimi çeken olay talihsiz bir gencin yaşadıklarıydı. Bu kısımları okurken nerdeyse gözümün birini kapatmak istedim . Hani bir film seyrederken korktuğunuz yahut canınızı acıtan bir sahne gelir gözünüzün önüne ve bakmak istemezsiniz ama meraktan da izlemek istersiniz. İşte öyle bir durumdu bendeki.
Eğer siz de ülkelerin birbirleriyle gizli kapaklı yahut alenen yapılan temaslarına, soğuk-sıcak mücadelelerine merak saran biriyseniz ve hayal gücünüzün sınırlarını farklı bir konuda zorlamak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.