16. yüzyıl Osmanlı Dönemi'nin en kudretli kalemlerinden, sanattan, tarihe, edebiyattan, tasavvufa değin geniş bir perspektife sahip birçok eserin sahibi Gelibolulu Mustafa Âlî'nin Nushatü's-Selâtin'i 1581'de III. Murat döneminde yazılmış bir eser. Mustafa Âlî, bizzat gözlem ve izlenimlerine dayanarak kaleme aldığı bu eserinde, yönetim, askerlik, ekonomi, insan ilişkileri, çalışma hayatı, hüner sahipleri ve sanata dair bilgiler vermekte, 16. yüzyıl Osmanlı toplumu ve yönetiminin bir portresini çizmekte.Nushatü's-Selâtin, Âlî'nin sanatçı ve entelektüel donanımını, yetkinliğini gösteren ve bir dönemi bütün yönleriyle bir bütün hâlinde kayda geçiren kültür ve medeniyet dünyamızın başyapıtlarından biri.Eser, sırf seçilmişlere/siyaset erbabına değil her türden yöneticiye uygulamalarında izlemeleri gereken yol ve yöntemlere ilişkin ufuk açıcı perspektifler sunmakta. Yönetimde "olan" ve "olması gereken" ayrımını devrinden verdiği örneklerle dile getiren Mustafa Âlî'nin düşünceleri bütün güncelliğiyle günümüz yönetim anlayışına tutulan bir tecrübeler hazinesi. Siyasete eşlik etmesi gereken düşünceleri Âlî, sanatçı bir kimliğe sahip aydın olarak üstün bir duyarlıkla ortaya koyuyor.
Yazar oldukça cesur bir şekilde eleştirmiş Devlet adamlarını, düzendeki bozulmaları, genel ahvali. Cümleleri çok sert. Yaşadığı hayal kırıklıkları, istediği mevkie gelememesi de bunda pay sahibi olmuş. Yavuz Sultan Selim’i ve dönemini öven yazarımız, bozulmaların başlangıcını Sultan Süleyman dönemine atfeder; Has Odabaşı İbrahim Paşa’nın Sadrazam yapılmasının teamülleri yıktığını, tımarların saray erbabınca gasp edildiğini, defterdarların ve beylerbeyilerin yaptığı yolsuzlukları bir bir anlatır yazarımız. Allah razı olsun.
Osmanlı’nın yükseliş zamanlarında devlet idaresinde başlayan çürümeyi anlatan bu eseri okuduğum da sanki bu günden bahsediyor zannettim. Günümüze ışık tutan bu eser tek kelimeyle muhteşem.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Yazar oldukça cesur bir şekilde eleştirmiş Devlet adamlarını, düzendeki bozulmaları, genel ahvali. Cümleleri çok sert. Yaşadığı hayal kırıklıkları, istediği mevkie gelememesi de bunda pay sahibi olmuş. Yavuz Sultan Selim’i ve dönemini öven yazarımız, bozulmaların başlangıcını Sultan Süleyman dönemine atfeder; Has Odabaşı İbrahim Paşa’nın Sadrazam yapılmasının teamülleri yıktığını, tımarların saray erbabınca gasp edildiğini, defterdarların ve beylerbeyilerin yaptığı yolsuzlukları bir bir anlatır yazarımız. Allah razı olsun.
Osmanlı’nın yükseliş zamanlarında devlet idaresinde başlayan çürümeyi anlatan bu eseri okuduğum da sanki bu günden bahsediyor zannettim. Günümüze ışık tutan bu eser tek kelimeyle muhteşem.