Emil Cioran bu kitabı oluşturan on bir bölümde ölüm gerçekliğini inkâr etmeden var olma eğilimi, “soluğu kesilmiş bir uygarlık” olarak Batı, sürgün, yazgı, roman ve başka konularda kendine özgü keskin gözlemlerini her zamanki şaşırtıcı üslubuyla bir araya getiriyor. Hayat için öldürücü, özü itibarıyla tahrip edici olan bir bilgi vardır. Bu kitaptaki metinler işte bu bilgiden yola çıkıyor ama aynı zamanda ondan kopuyor; kendilerini bir dizi şaşkınlık ifadesi, bir kasılmanın anlatımı olarak sunuyorlar. “Olmak” ile “bilmek” arasında kalan yazar sonunda olmayı seçiyorsa, kendisine karşı, kendi kesinliklerine karşı düşünmeye idmanlı olduğu için seçiyor: Kasılmayı bu defa kendi içine, ta en derinine yerleştiriyor. “İkide bir ‘mutlak’ı karşımıza diktiğinizde, kendinize çok derinmiş gibi, ulaşılmaz bir hava veriyorsunuz, sanki uzak bir dünyada, bir ışıkla size ait karanlıklarla uğraşıyor gibisiniz. Sizin dışınızda hiç kimsenin yaklaşamayacağı bir krallığın majestelerisiniz. Biz ölümlülere, orada yaptığınız büyük keşiflerden birkaç parça, araştırmalarınızdan kırıntılar gösterirsiniz. Ama bütün çabalarınız; okumalarınızın, bilgiç züppeliğinizin, kitabi hiçliğinizin ve ödünç tasalarınızın ürünü olan bu zavallı ‘mutlak’ sözcüğünü terk etmekle sonuçlanır.”
Kimileri için mutluluk öyle tuhaf bir duygudur ki onu yaşadıkları anda kaygılanır ve yeni durumları hakkında kendilerini sorguya çekerler; geçmişlerinde buna benzer hiçbir şey yoktur: En kötünün güvenliğinden ilk kez dışarı çıkmışlardır. Beklenmedik bir ışık korkudan titretir onları, sanki güneşler asılıdır parmaklarında, un ufak olmuş cennetleri aydınlatmak için.
Varlığı reddeden Cioran bu kitapta acaba var olsaydık ne olurduk diye sorgulaması üzerine oluşturduğu bir kitaptır. Sonuç olarak var olmak sadece bir eğilimden ibaret kalacak ve herkes var olma eğilimi içinde yaşamaya çalışan fakat asla var olmayan, sadece bu eğilim ile var olduğuna inanan birer varlıklıktır.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kimileri için mutluluk öyle tuhaf bir duygudur ki onu yaşadıkları anda kaygılanır ve yeni durumları hakkında kendilerini sorguya çekerler; geçmişlerinde buna benzer hiçbir şey yoktur: En kötünün güvenliğinden ilk kez dışarı çıkmışlardır. Beklenmedik bir ışık korkudan titretir onları, sanki güneşler asılıdır parmaklarında, un ufak olmuş cennetleri aydınlatmak için.
Varoluşçuluk üzerine okuduğum ve beğendiğim sayılı kitaplardan
politik bir varoluş kitabı. eğer küresel tarihe ilginiz yok ise bir şey ifade etmeyebilir.
Birkaç sayfasını okudum bana klişe geldi. Bıraktım. Yanılmış da olabilirim.
Varlığı reddeden Cioran bu kitapta acaba var olsaydık ne olurduk diye sorgulaması üzerine oluşturduğu bir kitaptır. Sonuç olarak var olmak sadece bir eğilimden ibaret kalacak ve herkes var olma eğilimi içinde yaşamaya çalışan fakat asla var olmayan, sadece bu eğilim ile var olduğuna inanan birer varlıklıktır.