Vur Ulan Vur, bir linç öyküleri derlemesi… Linç, sözün sahiden bitişi, sözün ezilmesi, sözün boğulmasıdır... barbarlıktır. Linç karşısında, edebiyat nefes alamaz. Linç atmosferi, edebiyata nefes aldırmaz, susturur. Kitaptakilerin önemli bir bölümünün kısa öyküler oluşu, belki biraz da bunun ifadesi. Kısa ve tok öyküler. İster tok sözlü olsun, ister uzunca anlatsın meramını, bu öyküler, edebiyatın, linçe, linç atmosferine direnişidir. Hiçbir şey olmamış gibi geçiştirilen ve unutulan, vicdan sızlatan zamanlara dair edebiyatçıların tarihe düştüğü edebi bir itiraz… Vur Ulan Vur’da linç saldırılarının neredeyse yarı-resmî kurbanı olan Kürtlerle ilgili öyküler de var, mağduru “müphem” öyküler de... Azınlıklar da var azınlıkta kalanlar da… Failler de, mağdurlar da… Memleketin karanlık yüzü, ıssızlığı, kalabalığı, suçluluğu… Bora Abdo, Oya Baydar, Gaye Boralıoğlu, Pelin Buzluk, Behçet Çelik, Veysi Erdoğan, Mehmet Eroğlu, İlban Ertem, Ayhan Geçgin, Hakan Günday, Akif Kurtuluş, Pınar Öğünç, Yıldız Ramazanoğlu, Mine Söğüt, Ahmet Tulgar, Yalçın Tosun.
Utanmak, başını önüne eğmek gözünü kaçırmak arasında gide gele okuduğumuz bu toprağın hikayesi..
Rahatsız olacağınızın garantisini veririm. İyi okumalar..
Türkiye’nin Linç Rejimi eseri ile alanına okkalı! bir katkı yapan Tanıl Bora’nın editörlüğünde rahatsız edici öyküler… Linç kavramına edebiyat içinden bir müdahale. Okunulası.
Saçlarınızı dimdik edecek sertlikte hikayeler de var, tamamen duygudan muaf, mecburiyetten yazılmış hikayeler de.. Fakat genel anlamda kitabın bıraktığı etki, ‘etkileyici’likten ‘rahatsız edici’liğe göz kırpar cinsten.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Utanmak, başını önüne eğmek gözünü kaçırmak arasında gide gele okuduğumuz bu toprağın hikayesi..
Rahatsız olacağınızın garantisini veririm. İyi okumalar..
Herhangi bir konuda azınlıkta olan bireylerin Türkiye’de neler yaşayabileceğine dair -bazıları abartılı da olsa- fikir veren bir öyküler seçkisi.
Türkiye’nin Linç Rejimi eseri ile alanına okkalı! bir katkı yapan Tanıl Bora’nın editörlüğünde rahatsız edici öyküler… Linç kavramına edebiyat içinden bir müdahale. Okunulası.
linç hihayeleri var ama çok sığ anlatılmış.yaşananlara saygım sonsuz ama daha içten anlatılabilirdi.
Saçlarınızı dimdik edecek sertlikte hikayeler de var, tamamen duygudan muaf, mecburiyetten yazılmış hikayeler de.. Fakat genel anlamda kitabın bıraktığı etki, ‘etkileyici’likten ‘rahatsız edici’liğe göz kırpar cinsten.