Iara, üstün yetenekli bir müzisyendir. Çocukluğunda yaşadığı korkunç bir olay sonrasında hayatı mahvolmuştur. İnsanlardan, özellikle de erkeklerden kaçar. Rota, dünyada artık örneği kalmamış son kastratodur. Babasının müzik tutkusu nedeniyle çocukluğu çalınmıştır. Bir emsali daha olmayan meleksi sesiyle efsaneleşir. Ancak, o da bir hayat kaçkınıdır. Tek isteği, bir an önce Ode to Delirium (Deliliğe Övgü) adını verdiği eserini tamamlamaktır. En büyük tutkusu, yaşamı hızla kat edip, sonsuzluğun öte yanına ulaşmaktır. Kader, bu iki aykırı insanı, kastrato ile kastrettayı, kuğular ve ışıklar kenti Luçerna’da (Luzern) yakalar. Ülkesinde aradığı esini bulamayan Türk yazar Toprak’a da istemeden bir parçası haline geldiği bu dramayı romanlaştırmak kalır.“Aslında düşlerimiz ortaktır, değil mi? Tanrı, ruhunun bir parçası olarak yarattığı insan üzerinden kurar fantezilerini. Bu yüzden rüyalarımızın kurgusu anonimdir. Bize ait değillerdir. Uyuyan belleğimizin içinden akar ve sonsuzluk denizinde Tanrı parçacıklarıyla çarpışırlar.”
Avrupa’nın utanç vesikalarından biri olan “Kastrato” olgusunun fonda olduğu; zaman zaman İsviçre Alpleri’nin soğuğuyla sizi üşüten, birbirinden güzel doğa manzaralarının tasviriyle sizi şehrin kaotik ortamından kurtaran ve ruhunuza küşayiş veren ve ama sıcacık anlatımıyla sizi bambaşka dünyalara götüren akıcı ve dram dolu bir roman, kesinlikle okunmalı!! Tek eleştirim; keşke Iara’nın ağzından Rota’ya ilişkin anlatılar farklı bir yazı fontuyla kitaba aktarılmış olsaydı, okuyucu kişi-zaman geçişlerinde zaman zaman dönüp tekrar okumak zorunda kalabiliyor, anlayabilmek adına…
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Çok güzel bir aşk romanı. Gerçekle hayal arasında.. Mutlaka okumanızı öneririm.
aliihsancalip
16.01.2014
Mehmet Coralı yine arfkeolojik tarihle iç-içe hem hüzünlü hem de gerçekten ilginç bir hikaye anlatmış..tavsiye ederimn
Edebiyatla müziğin birleştiği bir roman
Avrupa’nın utanç vesikalarından biri olan “Kastrato” olgusunun fonda olduğu; zaman zaman İsviçre Alpleri’nin soğuğuyla sizi üşüten, birbirinden güzel doğa manzaralarının tasviriyle sizi şehrin kaotik ortamından kurtaran ve ruhunuza küşayiş veren ve ama sıcacık anlatımıyla sizi bambaşka dünyalara götüren akıcı ve dram dolu bir roman, kesinlikle okunmalı!! Tek eleştirim; keşke Iara’nın ağzından Rota’ya ilişkin anlatılar farklı bir yazı fontuyla kitaba aktarılmış olsaydı, okuyucu kişi-zaman geçişlerinde zaman zaman dönüp tekrar okumak zorunda kalabiliyor, anlayabilmek adına…