Hz. Hasan İslam tarihinde polemiklerin konusu olan şahıslardan biridir. Bir yıla varmayan kısa bir halifelik dönemi geçirmesine rağmen yaşadığı problemler ve verdiği kararlar sonraki yüzyıllara tesir etmiştir. Şia onu 12 İmam’ın ikincisi olarak Hz. Ali’den sonra zikrederken, Sünni dünya ise V. Raşit halife olarak tanır.Muaviye ne tarihin en büyük zalimidir ne de sahabi olduğu için dokunulmaz, yanılmaz biri olabilir. Onun yaptığı zulümler, hilekarlıklar ve yağmalar tarihen sabittir. Ancak onu bütün kötülüklerin merkezine oturtmak ne kadar yanlış ise, tam tersine onun sahabi olduğu için yanlış yapsa da kurtulduğunu söyleyebilmek, yaptığı her eylemi onaylamak veya bir kılıf bularak savunmak da doğru değildir.Esasen tarih fotoğraf çekmektir. Doğrusunu eğrisini düzeltmeye çalışırsak tarihe tabir yerindeyse fotoshop veya rotüş yapmış oluruz. Bu durumda tarihi doğru anlatmış da olmayız ve sonuçta bu şekildeki bir tarihten ibret de alınamaz. Müslümanların tarihini etkileyen ve yönlendiren bu dönemi iyi anlamak gerekir. Çünkü bu dönemden sonra Müslüman kimliği yerine mezhebi kimlik geldi ve gerçek tarihi tablo tahrif oldu.
Bu, kitapta İslam tarihinde halen tartışılmaya devam edilen bir konuya farklı bir bakış açısı getirmektedir. Bu kitabı tarihe “Asrı Saadet” “Altın Çağ” dönemi olarak bakmayı isteyenler için tavsiye etmem! Zira insan olan yerde her şey beklenir. Muaviye ve Hasan kavgası aslında İslam öncesi Mekke’de kıyasıya yaşanan Haşimoğulları- Ümeyyeoğulları iktidar savaşının İslami renge boyanmış devamı niteliğindedir. Kitabı bitirince şunu bir kez daha anladım biz insanlar acıyı, ölümü, kutsayan hikayeleri daha çok seviyoruz. Her mahalle kendine ait “büyük tarihi kahramanlar” ve bunların ölüme gidişini ve bunu üzerine bir tarih inşa etmeyi seviyor. “…………….” ölümsüzdür; diyerek ölüme giden insanları seviyor onları kutsallaştırıyoruz. Bu insanlar ölümü değil de yaşamı tercih etselerdi muhtemelen isimleri bilinmeyecekti.
Azimli Hoca’nın daha önce de iki kitabını okudum, bu kitabı daha bir güzel, anlatımlarında abartı, övgü, sövgü yok, bütünüyle tarafgirliğe ya da husumete varmadan hakkaniyet ve objektif bakışla anlatmış. İslam tarihinin bitmeyen kavgasını bu terazide değerlendirirsek tarafların anlaması daha da kolaylaşır.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
İslam tarihinin en çok konuşulan tartışılan konularından birisi hakkında fikir sahibi olmak için ideal bir eser.
o dönemki olaylara farklı bi bakış açısı. tavsiye ederim.
Bu, kitapta İslam tarihinde halen tartışılmaya devam edilen bir konuya farklı bir bakış açısı getirmektedir. Bu kitabı tarihe “Asrı Saadet” “Altın Çağ” dönemi olarak bakmayı isteyenler için tavsiye etmem! Zira insan olan yerde her şey beklenir. Muaviye ve Hasan kavgası aslında İslam öncesi Mekke’de kıyasıya yaşanan Haşimoğulları- Ümeyyeoğulları iktidar savaşının İslami renge boyanmış devamı niteliğindedir. Kitabı bitirince şunu bir kez daha anladım biz insanlar acıyı, ölümü, kutsayan hikayeleri daha çok seviyoruz. Her mahalle kendine ait “büyük tarihi kahramanlar” ve bunların ölüme gidişini ve bunu üzerine bir tarih inşa etmeyi seviyor. “…………….” ölümsüzdür; diyerek ölüme giden insanları seviyor onları kutsallaştırıyoruz. Bu insanlar ölümü değil de yaşamı tercih etselerdi muhtemelen isimleri bilinmeyecekti.
Alanındaki en güzel kitaplardan biri
Azimli Hoca’nın daha önce de iki kitabını okudum, bu kitabı daha bir güzel, anlatımlarında abartı, övgü, sövgü yok, bütünüyle tarafgirliğe ya da husumete varmadan hakkaniyet ve objektif bakışla anlatmış. İslam tarihinin bitmeyen kavgasını bu terazide değerlendirirsek tarafların anlaması daha da kolaylaşır.