Andrew Collins Göbekli Tepe’ye ve civarına yaptığı yolculuğu anlatırken, günümüzde dünyanın en eski taş anıtlarından biri olarak kabul edilen 12.000 yıllık bu megalitik yapı kompleksinin planını, mimarisini, buzul çağı hayvanlarının ve insan figürlerinin muhteşem yontmalarını ayrıntılı olarak sunuyor. Bu yapının Kitabı Mukaddes’teki Büyük Tufan gibi küresel bir felakete tepki olarak inşa edildiği savını inceliyor ve Kuğu takımyıldızından parlak bir yıldız yoluyla ulaşılan, ilk yaradılış mekânı gökyüzü dünyası için bir giriş kapısı ve harita işlevi gördüğünü anlatıyor. Göbekli Tepe, küresel bir felakete tepki olarak mı yapılmıştı? İnşasından Hanok’un Kitabı’ndaki Gözcüler ve Sümer geleneğindeki Anunnaki tanrıları mı sorumluydu? Cennet Bahçesinin kalıntıları bu bölgede miydi? Uygarlığın doğuşunu anlatan efsanelerle nasıl bir bağlantısı vardı?
İlk başlarda yazar Göbekli Tepe ile ilgili bilgiler veriyor. Daha sonra diğer topluluklar ile etkileşimini uzun uzadıya anlatıyor. Kısım 5’ten sonra kayış kopuyor ve yazar rüyalarında gördüklerini ve konu dışı olan her şeyi (hatta Türkiye’deki taksi yolculuğunu bile) anlatıyor. Realistlik ve akademik çalışmalardan uzak bir kitap. Ayrıca kitapta tarih sahnesinde olmayan devletlere bile yer veriyor. Yazar kendi hayal dünyasından güzel bir eser vermiş. Sanki birileri sen bir kitap yaz da olursa olur demişler. Ayrıca yayınevi de ön söz yazmayı çok iyi biliyor ama yazım hataları ve çeviri hataları yapıyor hatta iki tane resmin numarasını bile parça ile eşleştirerek doğru düzgün yazamıyor ve kaydırmalar yapıyor. Bu konuda Göbekli Tepe’yi keşfeden Klaus Schmidt’in veya başka yazarların eserlerine de bir bakmak lazım.
Göbeklitepe’nin tarihin seyrini değiştirebilecek bir yer olduğunu hatırlamak gerek. Çok farklı ilginç bir yerdir. Bilgi sahibi olmak açısından güzel bir kaynak.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
İlk başlarda yazar Göbekli Tepe ile ilgili bilgiler veriyor. Daha sonra diğer topluluklar ile etkileşimini uzun uzadıya anlatıyor. Kısım 5’ten sonra kayış kopuyor ve yazar rüyalarında gördüklerini ve konu dışı olan her şeyi (hatta Türkiye’deki taksi yolculuğunu bile) anlatıyor. Realistlik ve akademik çalışmalardan uzak bir kitap. Ayrıca kitapta tarih sahnesinde olmayan devletlere bile yer veriyor. Yazar kendi hayal dünyasından güzel bir eser vermiş. Sanki birileri sen bir kitap yaz da olursa olur demişler. Ayrıca yayınevi de ön söz yazmayı çok iyi biliyor ama yazım hataları ve çeviri hataları yapıyor hatta iki tane resmin numarasını bile parça ile eşleştirerek doğru düzgün yazamıyor ve kaydırmalar yapıyor. Bu konuda Göbekli Tepe’yi keşfeden Klaus Schmidt’in veya başka yazarların eserlerine de bir bakmak lazım.
Göbeklitepe’nin tarihin seyrini değiştirebilecek bir yer olduğunu hatırlamak gerek. Çok farklı ilginç bir yerdir. Bilgi sahibi olmak açısından güzel bir kaynak.
göbeklitepeyle ilgili en iyi arkeolojik ve bilimsel kanıtların olduğu kitap olabilir. İlgiyle ve merakla okuyorum
Belge niteliğinde bir kitap bence almayı düşünenler bu açıdan değerlendirerek alsınlar
Konu anlatımı biraz dağınık. Göbekli Tepe daha detaylı anlatılabilirdi, bunun yerine kavimler arası etkileşimler daha çok sayfada yer bulmuş.