Selahattin'in yazılarını zevkle ve heyecanla okuyorum. Gündelik kuru politikaların, kaypak sağcılığın, pragmatizmin, cehaletin, kabalığın, ruhsuzluğun, şiirsizliğin, zevksizliğin işgali altındaki günümüzün kurtarılmış bölgeleri olarak görüyorum bu yazıları. Sapına kadar insani ve sapına kadar şairane şeyler dönüyor burada. Selahattin yazılarını yazarken, yol boyunca edindiği bütün bilgileri, tecrübeleri, hassasiyetleri seferber ediyor. Fena halde önemsiyor yaptığı işi. Fena halde önemsiyor şartlarının karşısına dikiliyor. Herkesin hasretle andığı eski zaman muharrirlerinin o şık kalemşörlerin yolunu takip ediyor. Söylemeliyim ki kendisi, yazarlığını kıskandığım birkaç adamdan biridir. Hakan Albayrak
selahaddin beyin kitaplarının tümünü almış ve okumuş bir kişi olarak bu adamların bu yaştaki edebiyat ufuklarını usluplarına hayran kalmamak mümkün mü.iyiki böyle kişiler çıkmakta aramızdan.
Baktığını gören, gördüğünü hisseden, hissettiğini bir zanaatkar gibi işleyen fikir işçisi Selahattin Yusuf. Bizim çoğu zaman göremediğimiz, bazende görüpte es geçtiğimiz modern kültün imgelerinin nasıl gerçeğin ters yüz edilmiş kendisi olduğunu, suretin , kendisi olarak nasıl lanse edildiğini seriyor gözlerimize.Neden dir, kitabı okuduktan sonradilimde bir ” Cemil Meriç” tadı kaldı.
Kitabın, genel olarak popüler kültürün bizim hayatımıza ne şekilde yansıdığını anlattığını söyleyebiliriz; içindeki dansın derin ritmine dokunmayı unutan insan, tüm estetik kaygılarını yitirerek, üçüncü sınıf bir pop şarkıcısının peşinden koşacaktır.”Kabul etmeliyiz ki, insan giderek sıradanlaşıyor, kitleler halinde yaşayan zombilere dönüşüyor… Oysa yaşam asla bir parodi değildir…”
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
selahaddin beyin kitaplarının tümünü almış ve okumuş bir kişi olarak bu adamların bu yaştaki edebiyat ufuklarını usluplarına hayran kalmamak mümkün mü.iyiki böyle kişiler çıkmakta aramızdan.
Baktığını gören, gördüğünü hisseden, hissettiğini bir zanaatkar gibi işleyen fikir işçisi Selahattin Yusuf. Bizim çoğu zaman göremediğimiz, bazende görüpte es geçtiğimiz modern kültün imgelerinin nasıl gerçeğin ters yüz edilmiş kendisi olduğunu, suretin , kendisi olarak nasıl lanse edildiğini seriyor gözlerimize.Neden dir, kitabı okuduktan sonradilimde bir ” Cemil Meriç” tadı kaldı.
Kitabın, genel olarak popüler kültürün bizim hayatımıza ne şekilde yansıdığını anlattığını söyleyebiliriz; içindeki dansın derin ritmine dokunmayı unutan insan, tüm estetik kaygılarını yitirerek, üçüncü sınıf bir pop şarkıcısının peşinden koşacaktır.”Kabul etmeliyiz ki, insan giderek sıradanlaşıyor, kitleler halinde yaşayan zombilere dönüşüyor… Oysa yaşam asla bir parodi değildir…”