Bir bilgelik metaforu olan “Epikuros’un Bahçesi”nden günümüz kent yerleşiminin ufkuna dek bir görü çerçevesi çizer peyzaj. Doğanın eşdeğeri olarak tasarlanır ve kurulur ama Antik Yunan’dan bu yana onun gerçekliğinin bir icat olduğu da bilinir. Konu hakkında yazılmış bu en incelikli metinlerden birinde, tanınmış sanat tarihçisi Cauquelin, peyzaj deneyiminin estetik ve felsefi sınırlarını esin yüklü bir tartışmayla yokluyor.“Peyzaj nesnesi, onu indirgemeci bir görü için inşa eden imgenin öncesinde mevcut değildi. (…) Bu durumda, peyzaj değeri taşıyan hiçbir şey bizim alışkanlıkla ona yüklediğimiz karakteristikleri taşımaz: Peyzajın kendi varlığıyla olan duyusal veya duygusal ilişkisi ve estetik heyecan mevcut değildir. Yani, peyzajın sunuluşu tümüyle retorik değerdedir, okuyanı ikna etmeye yöneliktir, dahası, bir dram veya bir mitin anılması için sahne görevi görür.”Anne Cauquelin
Günlük yaşamımızda çevremizde gördüğümüz her şey aslında “peyzaj”dır anlayışını yalın bir dille anlatmaya çalışmıştır yazar. Sanat ve bilimin bir meyvesi olan peyzajın ortaya çıkış sürecini ve evrimini irdelemektedir…
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Aldımm bir peyzaj mimarı olarak çok merak ediyorumm
Başlığından mimarideki, peyzaj düzenleme alanındaki peyzajı kast ettiğini sanmıştım, meğersem resimdeki peyzaj hakkındaymış.
severek okudupumu söylemem zor doğrusu. sanat tarihi, mitoloji, felsefe gibi dallara da değinen niş bir eser. meraklısı için elbette.
Günlük yaşamımızda çevremizde gördüğümüz her şey aslında “peyzaj”dır anlayışını yalın bir dille anlatmaya çalışmıştır yazar. Sanat ve bilimin bir meyvesi olan peyzajın ortaya çıkış sürecini ve evrimini irdelemektedir…