Selimiye Üçlemesi’nin tamamlandığı Sanık’ta, üniversite son sınıf öğrencisi Yaşar Yılmaz’ın “içeri alınmasına” ve “itirafa” zorlanmasına tanık oluyoruz. Gerçekte anonim bir figür olarak değerlendirilebilecek olan Yaşar Yılmaz, önüne konan boş kâğıtları nasıl dolduracağını düşünürken kendi geçmişini de sorgulayarak gecikmiş bir öz eleştiriye başlar. “Akşama kadar yazacaksın. Beğenirlerse su, yemek ve cıgara verilecek. Komutanım söyledi. Kaç zamandır buradayım, konuşmayan adam görmedim… Akılsızlık etme. Yaz da kurtul.” “Ne yazayım? Bir suçum yok ki benim.” “Ne istiyorlarsa onu yaz. Yazdırırlar çünkü. Dayanamazsın. Yazdırırlar.”
Kurumuş kan lekeleri ve paslı zincirler… o güne dek Kontrgerilla’nın adını duymamıstı “Yaşar Yılmaz”… Ve sonra yapmadıgı şeyler için günlerce süren Psikolojik baskılar ve işkenceler…
“Ses ver Kominist ! ” diye her saat başı bağıran Nöbetçinin yaşıyor mu testi..
Adana’dan İstanbul’a büyük zorluklarla üniversite okumaya gelen köy çocugu Yaşar Yılmaz…
Cogu yerde okurken içiniz acıyacak, aslında bildiğimiz ama her defasında hatırlamamız gereken bu ülkenin gercekleri…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kurumuş kan lekeleri ve paslı zincirler… o güne dek Kontrgerilla’nın adını duymamıstı “Yaşar Yılmaz”… Ve sonra yapmadıgı şeyler için günlerce süren Psikolojik baskılar ve işkenceler…
“Ses ver Kominist ! ” diye her saat başı bağıran Nöbetçinin yaşıyor mu testi..
Adana’dan İstanbul’a büyük zorluklarla üniversite okumaya gelen köy çocugu Yaşar Yılmaz…
Cogu yerde okurken içiniz acıyacak, aslında bildiğimiz ama her defasında hatırlamamız gereken bu ülkenin gercekleri…
Selimiye Üçlemesi’nin son kitabı. Yaşar Yılmaz’ın öz eleştirisi diyebiliriz. Ayrıca bir üniversite öğrencisidir. Tavsiye ederim.
Serinin her kitabında gerçekleri yüzümüze yüzümüze vurmayı başarıyor çirkin kral
harika bir üçlemenin son kitabı…Yılmaz Güney sinemada olduğu gibi yazarlıkta da ustalığını konuşturuyor.
Sahte bir karakter üzerinden güzel bir gerçeklik işlenmiş