Murad Han şişmanca, kemik yapısı fil gibi sağlam ve aynı zamanda ateşîn bir ruha sahipti. Koşmakta olan bir attan diğerine atlıyor, attığı cirit yaydan boşanan ok gibi gidiyordu. Okları ise tüfek mermisinden daha uzağa düşüyor, okuyla demir levhaları deldiği söyleniyordu.Hind Şâhı Hurrem ona fil kulağından ve gergedan postuyla kaplı bir kalkan göndermişti. Elçisi: “Sultanım, buna tüfek ve kılıç kâr etmez” dediğinde mızrağını vurup temrenini arkadan çıkarmıştı. Mert Pâdişah o kalkanın içine beş yüz altın koyup elçiye verdi. O da onu Hind Pâdişahının saray kapısına asmak üzere geldiği yere götürdü.İran’a Sultan Süleyman’ın sınırını kabul ettirmiş ve devleti hep zirvede görmek istemişti. Akıncıları ise Bavyera’ya kadar girip buranın taht şehri Ratisbon’u ateşlere yakmışlardı. O, Süleyman Han’dan sonra ordusunun başında sefere çıkarak parlak zaferle dönen ilk Pâdişah’tı.Onun ölümü de hayatı gibi muhteşemdi: binip gazaya gittiği meşhur atları tersine eyerlenip tabutunun önünde yürütüldü. Yani o sadece tütün yasağıyla anılacak kadar sıradan bir cihangir değildi...
Ebubekir Subaşı hocamız girişteki inceliğini yine göstermiş.Okumak için sabırsızlandığım ve bugün kavuştuğum kitabım.4.Murat Han osmanlı sultanları içinde hep merak ettiğim ve bazı özelliklerinden dolayı diğerlerinden ayrılan bir padişah olmuştur.Ebubekir Subaşı’dan okuma ayrıcalığı ile olacağından çok memnunum.Teşekkürler Ebubekir Subaşı,Teşekkürler Kitapyurdu.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Ebubekir Subaşı hocamız girişteki inceliğini yine göstermiş.Okumak için sabırsızlandığım ve bugün kavuştuğum kitabım.4.Murat Han osmanlı sultanları içinde hep merak ettiğim ve bazı özelliklerinden dolayı diğerlerinden ayrılan bir padişah olmuştur.Ebubekir Subaşı’dan okuma ayrıcalığı ile olacağından çok memnunum.Teşekkürler Ebubekir Subaşı,Teşekkürler Kitapyurdu.