Dünyası gece yarılarında başlayan mahlukların yaşamına hoş geldin. Yani sarhoşların, müptezellerin, oğlanların, yuvarlakların, manyakların ve hastalıklıların yaşamına…***Hayat her şeye rağmen güzel mi sence?En basitinden, güvenebildiğin insanlar var mı hayatında?Yalansız insanlar…“Bu akşam çok yorgunum. Erken yatmam gerekiyor, görüşürüz” temalı kaç mesaj aldın bu zamana kadar?Gerçekten yatmış mıydı sence? Tam anlamıyla güvenebiliyor musun?Ben de çok karamsarım değil mi? Boş yere sana kuruntu veriyorum.Her neyse, devam edelim bakalım. Tek bir soru soracağım sana.Vereceğin cevaba göre değişecek bütün hayatın.Eğer “evet” ise cevabın, gözünün gördüğü her şeyden şüphe duymalısın.Evet, şaka yapmıyorum hem de her şeyden. Yok “hayır” ise, şu an ki hayatına devam edebilirsin, yani kafanı rahatça koyabilirsin terden rengi sararmış beyaz yastığına.Asıl konumuza dönelim şimdi: Güven ve yalan.Gelsin o zaman alemin en rahatsız edici, manyak sorularından birisi:“Peki sen, hiç yalan söyledin mi bu zamana kadar abisi?”
Bir oturuşta bitirdim kitabı. Tek kelimeyle mükemmel. Ben böyle bir üslup, böyle bir argo ustalığı görmedim. Yazarın hakikaten bambaşka bir dünyası var, ve bu kitaba benzersiz bir biçimde yansımış. Okumuş olduğum en farklı kitap. İlerleyen zamanlarda eminim bu kitap ve bu yazar çok konuşulacak.
Kitapta kullanılan ilginç ve kendine has üslup, doğal bir atmosfer içinde, zorlama anlatımlara kaymadan, metnin kendi doğal matematiği içinde okura sunulmuş. Epeyce keyifle okunan bir kitapla karşı karşıya olduğumuz fikrini taşıyorum. İçerikteki özgün anlatım teknikleri göz dolduruyor.Kurgu içinde sırıtan, kendini olumsuz anlamda belli eden, zorlama atraksiyonlara yüz verilmemesi güzel bir tercih. Yeraltı edebiyatı tutkunlarının kayıtsız kalmaması gereken bir eser.
Farklı bir tarz , süpriz bir son , argo kültürünü barındıran bir anlatımı var . Değişik bir tarz arayanlara tavsiye edilir .Kesintisiz , soluk soluğa okuduğum söylenemez . Yazar zaman zaman tekrar kısırdöngüsüne girmiş . Argo sözcüklerin sayfa altlarında ve kitap sonunda anlamları verilmiş . Argo kelime hazinesini artırmak , farklı tarz okumak isteyenlere önerilir .
Abdullah Yavuz ‘un Harbiden Manyak kitabını az önce bitirdim. Hepimizin yakınında olduğu ama içini tam olarak bilemediği arka sokaklarda geçen bir hikaye Harbiden Manyak. Bir dram, bir psikanaliz,bir polisiye, bir yeraltı edebiyatı, aşk, gerilim, anı, suç, gizem. Bu ne biçim insanlardan Cihangir olmaya başlamanızla alıyor sizi içine, özellikle son 4-5 sayfasında da tükürüp atıyor.
Kalemine, emeğine sağlık…
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Bir oturuşta bitirdim kitabı. Tek kelimeyle mükemmel. Ben böyle bir üslup, böyle bir argo ustalığı görmedim. Yazarın hakikaten bambaşka bir dünyası var, ve bu kitaba benzersiz bir biçimde yansımış. Okumuş olduğum en farklı kitap. İlerleyen zamanlarda eminim bu kitap ve bu yazar çok konuşulacak.
Kitapta kullanılan ilginç ve kendine has üslup, doğal bir atmosfer içinde, zorlama anlatımlara kaymadan, metnin kendi doğal matematiği içinde okura sunulmuş. Epeyce keyifle okunan bir kitapla karşı karşıya olduğumuz fikrini taşıyorum. İçerikteki özgün anlatım teknikleri göz dolduruyor.Kurgu içinde sırıtan, kendini olumsuz anlamda belli eden, zorlama atraksiyonlara yüz verilmemesi güzel bir tercih. Yeraltı edebiyatı tutkunlarının kayıtsız kalmaması gereken bir eser.
Farklı bir tarz , süpriz bir son , argo kültürünü barındıran bir anlatımı var . Değişik bir tarz arayanlara tavsiye edilir .Kesintisiz , soluk soluğa okuduğum söylenemez . Yazar zaman zaman tekrar kısırdöngüsüne girmiş . Argo sözcüklerin sayfa altlarında ve kitap sonunda anlamları verilmiş . Argo kelime hazinesini artırmak , farklı tarz okumak isteyenlere önerilir .
Abdullah Yavuz ‘un Harbiden Manyak kitabını az önce bitirdim. Hepimizin yakınında olduğu ama içini tam olarak bilemediği arka sokaklarda geçen bir hikaye Harbiden Manyak. Bir dram, bir psikanaliz,bir polisiye, bir yeraltı edebiyatı, aşk, gerilim, anı, suç, gizem. Bu ne biçim insanlardan Cihangir olmaya başlamanızla alıyor sizi içine, özellikle son 4-5 sayfasında da tükürüp atıyor.
Kalemine, emeğine sağlık…