Kitap; fikirler, ideolojiler ve kavramların güncel bir yorumudur; devlet ve toplum yaşamına, siyasi süreçlere dair kafa karışıklığı oluşturan detaylı felsefi meseleleri yalınlaştırıcı, berraklaştırıcı bir perspektiften yazılmıştır. Devlet kurumları bir reforma tabi tutulmalı mıdır?İyi bir toplum nasıl bir toplum olabilir?Uluslaşmak zorunluluk olur mu? Devlet ve hükümeti temsil edenlerden bazıları neden daha başarılıdır?Siyasi retorikte dürüstlük mümkün mü?Etik ve siyaset bağıntıları nelerdir?.. gibi klasik sorgulamalara kısa ve kavranabilir fakat basit olmayan cevaplar içermektedir. Felsefenin kavranması zor gibi görünen nitelikli sorgulamalarını düşünmeye teşvik edici bir yaklaşım sunuyor.
Farklı medya organlarında, farklı zamanlarda yazılmış, duyarlı bir akademisyen hassasiyetiyle
kaleme alınmış denemeler içermektedir kitap.
Yaşanılabilir, ortak bir medeniyet arayışı, öngörüsü ve önerisi, bu kitapta da karşımıza çıkıyor.
Siyaset felsefesi, daha iyiye ulaşmak için sorgulama, fikir üretme ve yan yana gelebilme, temel toplumsal sorunlar, farklı açılardan çok güzel irdelenmiş.
Doğu medeniyetlerinin, paternalizm kıskacında nasıl can çekiştiğini 22. Sayfada kısa ve öz bir tahlilini bulacaksınız. Paternalizm, yani “baba devlet”, “her şeyi düşünen devlet” “her şeye sahip devlet”
“her gücü elinde bulunduran devlet” anlamında bir tanımlama. Geriye, toplumda bireyin yapabileceği, üretebileceği bir şey kalmıyor, fikir dahil.
Ahlaki ve zihinsen arınma olmadan, bir toplumda kalıcı bir medeniyet inşası mümkün değildir.
Kitapta geçen, Gazali’nin, “mantık bilmeyenin fetvasına/hükmüne güvenilmez” sözü beni çok düşündürdü.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Farklı medya organlarında, farklı zamanlarda yazılmış, duyarlı bir akademisyen hassasiyetiyle
kaleme alınmış denemeler içermektedir kitap.
Yaşanılabilir, ortak bir medeniyet arayışı, öngörüsü ve önerisi, bu kitapta da karşımıza çıkıyor.
Siyaset felsefesi, daha iyiye ulaşmak için sorgulama, fikir üretme ve yan yana gelebilme, temel toplumsal sorunlar, farklı açılardan çok güzel irdelenmiş.
Doğu medeniyetlerinin, paternalizm kıskacında nasıl can çekiştiğini 22. Sayfada kısa ve öz bir tahlilini bulacaksınız. Paternalizm, yani “baba devlet”, “her şeyi düşünen devlet” “her şeye sahip devlet”
“her gücü elinde bulunduran devlet” anlamında bir tanımlama. Geriye, toplumda bireyin yapabileceği, üretebileceği bir şey kalmıyor, fikir dahil.
Ahlaki ve zihinsen arınma olmadan, bir toplumda kalıcı bir medeniyet inşası mümkün değildir.
Kitapta geçen, Gazali’nin, “mantık bilmeyenin fetvasına/hükmüne güvenilmez” sözü beni çok düşündürdü.