Bir oda düşünün… Odanın ortasında yuvarlak bir masa. Karşı karşıya oturan üç farklı kadın, üç farklı adam…Kesişen bakışların çoğunda sevgi, Kesişen bakışların çoğunda nefret, Kesişen bakışların çoğunda ise hasret vardı.**Berçem, Barzan Hezeroğlu’nun gözlerine baktığında vaat ettiğim hiçbir ümidi boşa çıkarmadım anlamını severek okuyor.“Benim senden başka kadına ne kalbim ne huzurum var.” **Helin, Miran Kara’nın gözlerine baktığında kalbini hunharca ezerek beynini işgal eden sözlerini tekrar tekrar duyuyor: “Yok ulan, sana karşı hiçbir şeyim yok. Sana karşı zerre sevgim, saygım, dokunmaya tahammülüm yok!”**Alaz, Afran Sözeri’nin gözlerine baktığında evine gelip konuşmak isteyen adamın gözü karalığını sorguluyor.“İstediğim senin rızan. Eğer hayır dersen kendimi geri çekerim. Barzan’ın izin vermemesi için her şeyi yaparım.”**Bu masada kaybetmek yok. Kazanmak için elim bir mücadele var. Kimi acısına, kimi mutluluğuna, kimi sonuna…
Birinci kitabın devamı ve aynı şekilde katı kuralların sevgi ve ilgi ile nasıl yumuşadığı, arkadaşlık dostluk ve aile bağlarının güçlü olması için bunlara(sevgi) nasıl ihtiyaç olduğu güzel anlatılmış.Sonu güzel.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
serinin ikinci kitabı dili kötü olsa da konu güzel sanırım yazar oldukça genç çünkü özellikle benzetmeler yeni nesil konuşma tarzında
ilk kitabin devami bence denenmeli
şehnaz gülşenin kitaplarının dili çok sürükleyici tavsiye ederim
Klasik aşk konulu romanlardan bıkmış biri olarak öyle iyi geldi ki. Mükemmeldi.
Birinci kitabın devamı ve aynı şekilde katı kuralların sevgi ve ilgi ile nasıl yumuşadığı, arkadaşlık dostluk ve aile bağlarının güçlü olması için bunlara(sevgi) nasıl ihtiyaç olduğu güzel anlatılmış.Sonu güzel.