17 Ocak 2000 tarihinde İstanbul Beykoz’da yapılan Hizbullah operasyonu televizyonlardan canlı olarak yayınlanmıştı. Kazılan her mezar ev, bulunan her ceset, domuz bağları, işkenceli sorgu kasetleri, Hizbullah'ı Türkiye gündeminin ilk sırasına yerleştirdi. Bir yıl sonra, 24 Ocak 2001 tarihinde Diyarbakır'da, ilin Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve beş meslektaşı aynı örgüt tarafından öldürüldü. Bu suikast, örgütün belini kırdıklarını iddia eden yetkililere çok sert bir tekzip oldu; aynı zamanda Hizbullah hakkındaki senaryoların daha da artıp karmaşıklaşmasına yol açtı.Derin Hizbullah, örgütü başka odaklarla kurduğu "derin ilişkiler" temelinde değil, bizzat kendi derinliği içinde ele alıyor. Örgüt ve lideri Hüseyin Velioğlu hakkında gün ışığına çıkmamış bilgiler de içeren kitapta, Mısır, Cezayir, Afganistan gibi ülkelerde yaşananlardan hareket ederek dünyada ve Türkiye'de İslamcı şiddetin geleceği tartışılıyor.Geçen sene yaşanan tahliyelerin ardından dikkatler yeniden örgüte çevrilmişti. Ruşen Çakır, ilk basımını 2001 yılında yaptığımız kitabın bu yeni basımına, geçen on yılı ve son gelişmeleri değerlendiren bir bölüm ekledi.
Ruşen Çakır iyi iş çıkarmış. Bir dosya olarak tüm bilgiler derlenmiş hatta mahkeme tutanakları bile var. Bence bu grubu anlamak için nadir bulunan bir eser.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Hizbullah cemaatini anlamak için mutlaka okunması gerek bir eser. Güzel bir çalışma olmuş.
Ruşen Çakır iyi iş çıkarmış. Bir dosya olarak tüm bilgiler derlenmiş hatta mahkeme tutanakları bile var. Bence bu grubu anlamak için nadir bulunan bir eser.
Türkiye’de medyayı ve toplumu sarsan konular hakkında detaylı çalışma pek yapılmaz. Ruşen Çakır’ın bu kitabı ise bunun istisnalarından biridir.
bu alanda yazılmış en derli toplu kitap. kitabın yeni baskısına son on yılı değerlendiren bir bölümde eklerse çok güzel olur.
notlar alarak okuduğum bir kitap