"Anadilinden başka bir dile sürgün olan herkesin ortak sorunudur galiba; her şeyden habersiz yaşarken, bir de bakar ki, yeni dili, anadiline karışmış, iki dil birbirinin içine geçmiş, hatta yeni dil, anadilinin yerine geçmiş. Benim için böyle ol mesela. Edward Said'den ilham alarak söylüyorum: An geldi, anadilim Kürtçe ile gündelik dilim Türkçe birbirinden kolay kolay ayrılmayacak bir biçimde iç içe geçti. Zaman zaman hangisinin anadilim olduğunu unuttum. İkisini de kullandım. Memleketimde ve evimde anadilime sığındım; bu şehirde yaşarken ve bu kitabı yazarken Tükçe'yle meramımı anlattım. Şimdi iki dilde de görüyorum rüyalarımı. Ve çoğu zaman iki dil, o kadar iç içe geçiyor ki, ikisini birbirine karıştırıyorum. Öyle ki, ne zaman güzel bir Türkçe mısra görsem, Kürtçesi'ni düşünüyorum; ne zaman bir Kürtçe şiir görsem, Türkçe'ye çevirmeye çalışıyorum. Dilinden sürgün bütün insanların ortak derdidir bu; sürgünlük her dilde aynı yaşanır çünkü."
Kitaptaki “bir şarkılık ölüm”de sezen aksunun gülümse şarkısnın çalınması esnasında karakterin yaşamış olduğu duygulanım hiç bitmesin istiyor insan ve kızılkaya da anlatsın habire o anı…Kısacık bir ana, bir şarkının başlayıp bitme aralığına bütün bir hayatı sığdırmak elimde olsaydı eğer, ağız üstü uzandığım bu ıslak çimenlerden bir daha kalkmayıp bu ezgi eşliğinde bütün bir ömür yaşamaya hazırdım.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
yaşanmış olan kültürünü bizlere harika sunmaktadır.tek kelimeyle harika bir yapıt.her kütüphane köşesinde bulunması lazım
Kitaptaki “bir şarkılık ölüm”de sezen aksunun gülümse şarkısnın çalınması esnasında karakterin yaşamış olduğu duygulanım hiç bitmesin istiyor insan ve kızılkaya da anlatsın habire o anı…Kısacık bir ana, bir şarkının başlayıp bitme aralığına bütün bir hayatı sığdırmak elimde olsaydı eğer, ağız üstü uzandığım bu ıslak çimenlerden bir daha kalkmayıp bu ezgi eşliğinde bütün bir ömür yaşamaya hazırdım.