Türkiye bir bilim ülkesi değildir. Ürettiği bilim de birkaç kişisel istisna dışında dünya ölçeğinde tamamen ihmal edilebilir düzeydedir. Türkiye’nin bu bilim fakirliği, sanayisine ve ticaretine de yansımıştır. Özgün hemen hiçbir sanayi ürünü olmayan Türkiye; ticarette de, tarımda da gariban olup; örneğin yazılım oluşturmak gibi akıl ve bilgiden başka hiçbir sermaye istemeyen, son derece kolay ve getirisi büyük bir işi dahi yapamamaktadır. Türkiye’de (askerlik hariç) hemen hiçbir konuda bir ehil insanlar sınıfı yoktur. Bu korkunç cehalet denizini yaratanların arasında yaşamaya nasıl devam edebileceğiz? Atatürk Türkiyesi çoktan tarih olmuş, 1950’den beri kırsal kökenli zır cahil politikacılar elinde Osmanlı tüm dehşetiyle hortlamıştır. Ancak eskisinden çok daha hızlı gelişen dünyada yeni Osmanlı Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu kadar yaşamayacaktır. Aklımızı başımıza alıp, dünyayı yöneten bilgiyi edinip onu üretmeyi öğrenemezsek, bizlerin nesli bu yeni Osmanlı garibesinin parçalanarak tarih olduğunu ve Ön Asya’daki Türk varlığının silindiğini görecektir. Türkiye sonu pek feci bitebilecek olan bu cehalet temelli politikalarından derhal vazgeçerek aklını başına almalıdır.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Düşüncelerine çok kıymet verdiğim değerli bilim insanımızın çeşitli denemelerinden oluşan güzel bir eserdi.
Farklı fikirlere açık olmamız gerekiyor. Ülkemiz adına çok doğru tespitler mevcut.
Celal Hocam’ın toplum ve kurumlarla ilgili değerli saptamalarını içeren çok güzel bir kitap.
Çok harika bir eser . Kesinlikle tavsiye ederim
oldukça akıcı ve kendimize gelmemiz için kışkırtıcı bir kitap