Bouvard ile Pécuchet, bilgisizliklerinden ve ahmaklıklarından kaynaklanan sınırsız bir gözüpeklikle her konuya el atan iki arkadaştır; görünüşleri gibi tutumları ve tutkuları da gülünçtür. Ama gülünçlükleri biraz da ele aldıkları eserlerin, karşılaştıkları kişi ve durumların gülünçlüğünden ileri gelir. Gerçekten de Flaubert, onların serüveninde, döneminin bilimini, felsefesini, edebiyatını, politikasını gülünç düşürmeyi amaçlar. Bilirbilmezler’i yazmaya hazırlandığı günlerde, “Öfkemi boşaltacağım bir planım var... Çağdaşlarımın bende uyandırdığı tiksintiyi onların üzerine kusacağım... Taşkın ve müthiş bir şey olacak,” demesi bundandır. Bunu da çok iyi başarır. Bu roman, Don Quijote’den Teneke Trampet’e doğru uzanan çizgide, roman tarihinin baş döndürücü doruklarından biridir.
başarısızlıkla lanetlenmiş iki dost ve onların toplumdan hep dışlanması bir şekilde, komik ve bir o kadar da acı verici, sonunda da en iyi bildiklerine dönerler “başlarlar kopya etmeye.”
Felsefe, edebiyat, din, tıp gibi alanlara merak salıp gülünç derecede faaliyetlerde bulunan iki arkadaşın girişimlerini okuyoruz. Yazar aslında dönem eleştirisini bu iki arkadaş üzerinden yapıyor. Açıkçası okumakta zorlanılan bir kitap. Herkesin ilgisini çekemeyebilir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
başarısızlıkla lanetlenmiş iki dost ve onların toplumdan hep dışlanması bir şekilde, komik ve bir o kadar da acı verici, sonunda da en iyi bildiklerine dönerler “başlarlar kopya etmeye.”
Hiçbir işten anlamadıkları halde her işe el atan iki ahmak arkadaşın başından geçen hikayeler. ben çok sevdim.
Flaubert ne diyebilirim ki nevi şahsına münhasır eşsiz bir kitap.
Felsefe, edebiyat, din, tıp gibi alanlara merak salıp gülünç derecede faaliyetlerde bulunan iki arkadaşın girişimlerini okuyoruz. Yazar aslında dönem eleştirisini bu iki arkadaş üzerinden yapıyor. Açıkçası okumakta zorlanılan bir kitap. Herkesin ilgisini çekemeyebilir.
Konu güzel ve ironik ama kitabı anlamak için yazıldığı dönemi bilmek gerekiyor.