“Bez kaplı bir tavan, yeşil bir kürsü, yeşil masa ve koltuklar, bol ışık ve bol kâğıt: Haziran’ın 12’sinden beri bu dekor içinde tez dinliyoruz.Eğer gözlerimi kapayıp yalnız seslere kulak versem, kendimi Cenevre’de zannedeceğim. Hakikat odur ki on seneden beri her yerde konuşulan mesele az çok bir, konuşan adamlar az çok aynıdır. Yalnız salon ve şehir değişiyor. En koyu ihtilalciden Büyük Britanya kralına kadar, teşhis münakaşasında bulunmayan yoktur. Bunun en doğrusu, ilk günü konmuştur: Vaziyet tehlikelidir; harp ve anarşiye sürükleniyoruz!”Londra Konferansı’nı Falih Rıfkı Atay’ın hem dönemine şahitlik eden hem de gazetecilik yönünü ön plana çıkaran gözlem ve değerlendirmeleriyle anlattığı bu eser, dünyada daha sonra yaşanacaklara da ışık tutmakta ve değerini bir kez daha göstermektedir.
“Cihangir buğday, cihangir cam, cihangir post, cihangir anahtar, bütün sezarlar şahlanmış atları ile daracık bir hipodrom içinde buluştular.” Öncelikle kitapta 1921 yılında yapılan Londra Konferansından değil 1933 yılında yapılan Londra İktisat Kongresinden Falih Rıfkı Atay’ın gözlemleri sonucunda yazmış olduğu mektuplar yer almaktadır. Savaşı kazananların bile refaha erişemediği Birinci dünya savaşı sonrasında güç kaybeden devletlerin ekonomik olarak tekrardan toparlanmaya başlayıp savaş öncesi gibi pastadan pay kapma yarışında ki görüşlerini, tutumlarını ve politikalarını kolayca kavrayabiliyorsunuz. Yazarın mektuplarında iktisadi nasyonalizmin dönem şartları gereğince ne kadar önemli olduğunu tarihe tanıklık etmiş birinin kaleminden örneklerle öğrenebilirsiniz. Konferansın genel halini “Her devlet kazanmış olduğundan fedakarlık etmek değil, başkalarına kabul ettirebileceği fedekarlığı kendi kazancına eklemek niyetinde idi.” cümlesi şeklinde anlatabiliriz aslında.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
“Cihangir buğday, cihangir cam, cihangir post, cihangir anahtar, bütün sezarlar şahlanmış atları ile daracık bir hipodrom içinde buluştular.” Öncelikle kitapta 1921 yılında yapılan Londra Konferansından değil 1933 yılında yapılan Londra İktisat Kongresinden Falih Rıfkı Atay’ın gözlemleri sonucunda yazmış olduğu mektuplar yer almaktadır. Savaşı kazananların bile refaha erişemediği Birinci dünya savaşı sonrasında güç kaybeden devletlerin ekonomik olarak tekrardan toparlanmaya başlayıp savaş öncesi gibi pastadan pay kapma yarışında ki görüşlerini, tutumlarını ve politikalarını kolayca kavrayabiliyorsunuz. Yazarın mektuplarında iktisadi nasyonalizmin dönem şartları gereğince ne kadar önemli olduğunu tarihe tanıklık etmiş birinin kaleminden örneklerle öğrenebilirsiniz. Konferansın genel halini “Her devlet kazanmış olduğundan fedakarlık etmek değil, başkalarına kabul ettirebileceği fedekarlığı kendi kazancına eklemek niyetinde idi.” cümlesi şeklinde anlatabiliriz aslında.
Abd, Ingiltere ve Fransa’nın dünya ekonomisini tek ellerinde tutmak için nasıl çırpındıklarını anlattığı güzel bir eser. Okumanızı tavsiye ederim.
dili ağır olduğu için anlamakta zorlanabilirsiniz ama güzel bir eser
bu kitabın okunması toplum olarak bize faydalı.
yazarın mektuplarından oluşuyor, pek ilgimi çekmedi