Ne garip şey şu insan kalbi!.. Ah, gençlik aşkımın yitip gitmiş olması ne acı! Ah, keşke onu hiç tanımasaydım! Eğer hâlâ yanımda olsaydı ona, “Sen bir budalasın! Bu dünyada bulunması mümkün olmayan şeyi arıyorsun,” derdim. Ama ben onu buldum, kalbimi onunla doldurdum, huzurunda kendimi olduğumdan çok daha fazlası gibi hissettiğim, çünkü onunlayken, olabileceğim ne varsa hepsi olduğum o yüce insanla birlikteydim. Genç Werther, büyük kentin sebep olduğu ruhsal çöküntüden kaçarak taşraya sığınır ve burada tanıştığı soylu güzel Lotte’ye âşık olur. Lotte de Werther için benzer duygular beslemektedir, ancak ne var ki hayat karşına daha önce Albert’i çıkarmıştır. Lotte bir süre sonra Albert ile evlenir, Werther ise bir aile dostu olarak yer alır yanlarında. Kendine hâkim olamamaktan korkan Lotte bir daha görüşmemeleri gerektiğini düşünmektedir artık. Ancak Werther’in bu acıya dayanması imkânsız gibidir. Goethe’nin yaşamından otobiyografik izler taşıyan Genç Werther’in Acıları’nda yazar, gençlik aşkını sembolleştirerek anlatır; umutsuzluklarını, çaresizliklerini, taşkınlıklarını gözler önüne serer. Büyük Alman dehasının aşkı ölümsüzleştirdiği bir başyapıttır bu roman.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
“Bu kitabı neden daha önce okumamışım?” dedirten kitap. Yeni basım olduğu için ufak tefek edit hataları var ama dert edilecek düzeyde değil.
Aşk acısı nedir? sorusuna yanıt olarak gösterilebilecek bir eser. Çeviri muazzam. Okumalı okutmalı..
sürekli adını duyduğum bir kitap beklentimi karşılayacağını düşünüyorum
Okurken içime işledi. Sinirlendim, hüzünlendim.
beklentiyle okumadığım bir kitap. ama beklediğimden güzeldi