Çernobil'in gölgesi şehrin üzerine düşüyor,ölümcül radyasyonu hayatlara sinsi, sessiz,kokusuz kılığıyla sızıyor ve Pripyat'ın ışıklarını söndürürken Kızıl Orman'ıintikam kırmızısına boyuyordu.Doğanın gücü reaktöre galip gelebilecek miydi?Bu, hazin sonun değil,bir damla gözyaşıyla yeşeren ümidin öyküsü.Şehirden ayrılan genç kızın çocuksu aşkı eşliğinde insan-doğa ilişkisini bir kez daha sorgulayacak,iyi yüreklilerin yeni dünyasının kapısını aralayacaksınız.
Çernobil’in faciadan yıllar sonraki görüntüsünü harika bir şekilde betimleyen ,romantik ve fantastik kurgusuyla,ayrıca akıcı anlatımıyla fark yaratan bir kitap.Fantastik kısmının tadı damağımda kaldı.Umarım yazar serinin 2.kitabında okuyucuyu fantastik yönüyle de doyurur.Her yaştan okurun severek,bir solukta okuyacağı,içine dönüp kendisine bakacağı ,sürükleyici bu romanı kesinlikle tavsiye ediyorum.Okuduğum en güzel romanlardan biri olarak kütüphanemde yerini aldı.
Çernobil’le ilgili her kitabı büyük bir ilgiyle okuduğum için bu kitabı aldım. İlk başlarda hoşuma gitmişti fakat daha sonrasında yazarın SSCB’de yaşam hakkında pek fikri olmadığı kanısına vardım. 13 yaşındaki bir kızın arkadaşıyla alışverişe çıkması, pahalı bir bot alması, kafelere gitmesi vs. SSCB gibi komünist bir ülkede geçen bir hikaye için açıkçası biraz komik olmuş. Ayrıca “Alena” ismi Türkçe’de Alyona diye okunur/yazılır. Bunun dışında kitapta çok fazla betimleme var. Bir yerden sonra insan “yeter” diyor. Ben bu tarz kitaplara “çerez kitap” diyorum. Ağır kitapların arasında bir soluk almak isterseniz okuyabilirsiniz. Yazar, Pripyat’a ruh vererek farklı bir bakış açısını yansıtmış. Ortalama bir kitap.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Çernobil’in faciadan yıllar sonraki görüntüsünü harika bir şekilde betimleyen ,romantik ve fantastik kurgusuyla,ayrıca akıcı anlatımıyla fark yaratan bir kitap.Fantastik kısmının tadı damağımda kaldı.Umarım yazar serinin 2.kitabında okuyucuyu fantastik yönüyle de doyurur.Her yaştan okurun severek,bir solukta okuyacağı,içine dönüp kendisine bakacağı ,sürükleyici bu romanı kesinlikle tavsiye ediyorum.Okuduğum en güzel romanlardan biri olarak kütüphanemde yerini aldı.
Çernobil’le ilgili her kitabı büyük bir ilgiyle okuduğum için bu kitabı aldım. İlk başlarda hoşuma gitmişti fakat daha sonrasında yazarın SSCB’de yaşam hakkında pek fikri olmadığı kanısına vardım. 13 yaşındaki bir kızın arkadaşıyla alışverişe çıkması, pahalı bir bot alması, kafelere gitmesi vs. SSCB gibi komünist bir ülkede geçen bir hikaye için açıkçası biraz komik olmuş. Ayrıca “Alena” ismi Türkçe’de Alyona diye okunur/yazılır. Bunun dışında kitapta çok fazla betimleme var. Bir yerden sonra insan “yeter” diyor. Ben bu tarz kitaplara “çerez kitap” diyorum. Ağır kitapların arasında bir soluk almak isterseniz okuyabilirsiniz. Yazar, Pripyat’a ruh vererek farklı bir bakış açısını yansıtmış. Ortalama bir kitap.