Sanılanın aksine, yırtmacının arkasında ne olduğunu asıl merak eden kadın gözüdür. Zaten o istisnai bakıştır ki, fotoğrafı sanat yapan bıçak sırtı yol ayrımında dünyanın cümle “mana” ve sırlarını görme iddiasıyla parlar durur. Mısır’lı güzel kadın ve ressam Memluka (Doris Sawaya) böyle bir “kadın gözü” taşıyanlardan. Sanatsal yaratımın çetin ama haz dolu yollarında, fotoğrafın “bir saniyelik” kolaylığı ile gözleme dayalı acı gerçeklerine kocası Milo Tuta’nın aracılığıyla ulaşan bir kadın Memluka. Kısa sürede kulağı geçen boynuz misali Kahire2nin en çok aranan portre fotoğrafçısı oluveriyor. Sole, bu inanılmaz derecede sürükleyici romanında, görüntü ile zaman arasında sıkışmış insana ve bütün sanatçılara kadınca bir ders vermektedir: “Ben fotoğrafçıyım ve öyle kalacağım. Ama işe baştan başlama imkanım olsaydı, insanlara da modellere gösterdiğim aynı özen ve ilgiyi gösterirdim.”
İdealist bir kadının bu yolda ilerleyişini, duygularını ve o zamanda yavaş yavaş gelişen fotoğrafçılık sanatını sıkmayan bir dille anlatmış kitap, tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Güzel bir kitap. Her ne kadar sonlara doğru biraz sıkıcı olsa da okunmaya değer.
İdealist bir kadının bu yolda ilerleyişini, duygularını ve o zamanda yavaş yavaş gelişen fotoğrafçılık sanatını sıkmayan bir dille anlatmış kitap, tavsiye ederim.