Tarih, 26 Mayıs 1996; Türkiye'de düzenlenecek olan uluslar arası zirve Habitat II'den hemen önceki günler... İstanbul'da, Taksim'e açılan sokaklardan birinin başına büyük bir masa konmuş ve Türk bayrağı ile örtülmüş. Biraz ilerideki bazı evlerin camları kırılmış, bazısında da yangın izleri var. Pencereler, kalın, koyu renk perdelerle sıkı sıkıya kapanmış. Bayrak örtülü masanın çevresindeki grup arada bir camları kırık evlere doğru bağırıyor: "Fatih Sultan Mehmet'in Torunları İbne Olamaz!"Evet, burası Ülker Sokak... Buradaki travesti ve transeksüellere karşı o tarihlerde büyük bir kampanya açıldı, bir "dışlama operasyonu" yürütüldü ve "başarılı" olundu. Cihangir'in bu sokağından atılan travesti ve transeksüeller başka semtlere göç etmek zorunda kaldılar ve daha sonra birbiri ardına ölerek, öldürülerek gündeme gelmeye devam ettiler. Bir yılı aşan bir sürede 13 kişi hayatını kaybetmişti. Bu sokakta olup bitenleri anlamak bu ülkede olanları anlamak için bir anahtar, bir adımdır.
Dışlanmanın konu ne olursa olsun aynı çelişkileri barındırdığını anlatan bir kitap.Travesti ve transeksüelleri ülker sokaktan atmaya çalışan kişilerin veya iş birlikçilerinin bi kısmının onlarla menfaat ilişkisinde olması olayın en kritik noktasıydı bence.Kitabın öteki diye adlandırdığımız topluluklara bakışımı nerdeyse tümüyle değiştirdiğini söyleyebilirim.
Hatırlarsınız o zamanlardan Ülker Sokak’ta olanları sadece medya,polis ve tabi Savaş Ay’ın programına çıkıp gerçeği haykıran travesti-transseksüellerden öğrenebiliyorduk. Kimse tamamiyle içyüzünü daha doğrusu gerçekleri bilmedi,bilemedi.İşte Pınar Selek bütün bunları sosyolog gözü ile bizlere sunuyor olsa da, ordaki hayatların içine girmiş ve ordakile insanlarda paylaşımlar yaşamış “biri” olarak da yazıyor.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Dışlanmanın konu ne olursa olsun aynı çelişkileri barındırdığını anlatan bir kitap.Travesti ve transeksüelleri ülker sokaktan atmaya çalışan kişilerin veya iş birlikçilerinin bi kısmının onlarla menfaat ilişkisinde olması olayın en kritik noktasıydı bence.Kitabın öteki diye adlandırdığımız topluluklara bakışımı nerdeyse tümüyle değiştirdiğini söyleyebilirim.
Hatırlarsınız o zamanlardan Ülker Sokak’ta olanları sadece medya,polis ve tabi Savaş Ay’ın programına çıkıp gerçeği haykıran travesti-transseksüellerden öğrenebiliyorduk. Kimse tamamiyle içyüzünü daha doğrusu gerçekleri bilmedi,bilemedi.İşte Pınar Selek bütün bunları sosyolog gözü ile bizlere sunuyor olsa da, ordaki hayatların içine girmiş ve ordakile insanlarda paylaşımlar yaşamış “biri” olarak da yazıyor.