Sayısız masum insanın hayatına mal olan cadı avı, Avrupa tarihinde kara bir lekedir. Kilise babalarından feministlere dek uzanan geniş bir yelpazede çok farklı dönem ve kesimleri meşgul eden bu olgu, bir kitlesel histeri örneği olarak psikolojik ve sosyolojik açıdan zengin dersler almamızı sağlar ve Avrupa'nın geçmişini, dolayısıyla bugününü anlamamıza önemli katkılarda bulunur. Ortaçağ Avrupası'nda üç yüzyıl süren "Cadı Avı Çağı"nı tüm boyutlarıyla anlatan bu kitap, Türkiye'de bu alandaki boşluğu doldurma yönünde atılmış ilk adımdır. Yazar, o dönemde yaşamış kişi ve uzmanların tanıklıklarının yanı sıra sonradan yapılan yorumlara da başvurarak konuyu nesnel ve ayrıntılı bir biçimde ele alır. Yalnızca o dönemle yetinmeyip cadı ve büyü kavramlarının antikçağdaki kökenlerine dek uzanması, konuyu daha geniş bir çerçeveye oturtmamıza da yardımcı olmaktadır.
Bu konuda Türkçe yazılmış tek eser olması sebebiyle merak edenlerin ilgileneceği kimi sayfalarında Avrupanın sersemliği ile yüzleşip kimi sayfalarında saçma sebeplerle katledilen onlarca insanın acısını paylaşırken biryandan da senmisin insan haklarından bahseden, sen misin medeniyetten bahseden yobaz Avrupa diye tarihe seslenmekten kendinizi alamayacağınız bir eser. Bizim atalarımızın 1500 lü yıllarda dünyaya medeniyeti yaydığı yıllarda irtica korkusu ile evlatlarını belkide yakmaktan kendilerini alıkoyamayan ruhsal problemi olan insanları cadı diye karalayıp onları öldürerek topluma kazandırılacağını zanneden yıllar sonra araştırmalarda Osmanlı nın 1500 lü yıllarda hastalara tedavide sanat müziği kullandığını gördüğünde sanki kendi icatlarıymış gibi dünyaya göğüs kabartan avrupanın her köşesindeki insan katliamlarını gördüğünüzde hayretler içinde kalacağınız bir eser. Dinimizle atalarımızla kültürümüzle ne kadar da soylu bir milletiz biz torunlar olarak belki tam farkında olmasakta…
Kimin ilgisine çekmezki fal, gayb, ruhani alemler, bilinmeyenler, astroloji, burçlar, büyü ve büyücüler, periler, cinler ve cadılar…HEPİMİZİN! Ve kitap bu olguyu yani cadıları ve bu insanların yaşadıklarını sosyolojik bir tarihi araştırma olgusu içerisinde ele almış. Sanırım okunduğu zaman insanı ilikleine kadar korkutacak anekdotlar bulamasanızda hayal dünyanızdan gerçeklere uzanan pek çok ürkütücü realite ile karşılaşacaksınız. Ve dünya orta çağdan günümüze uzanan cadıları ve yaşadıklarını görecek tıpkı diğer insanların yaşadıkları gibi…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Bu konuda Türkçe yazılmış tek eser olması sebebiyle merak edenlerin ilgileneceği kimi sayfalarında Avrupanın sersemliği ile yüzleşip kimi sayfalarında saçma sebeplerle katledilen onlarca insanın acısını paylaşırken biryandan da senmisin insan haklarından bahseden, sen misin medeniyetten bahseden yobaz Avrupa diye tarihe seslenmekten kendinizi alamayacağınız bir eser. Bizim atalarımızın 1500 lü yıllarda dünyaya medeniyeti yaydığı yıllarda irtica korkusu ile evlatlarını belkide yakmaktan kendilerini alıkoyamayan ruhsal problemi olan insanları cadı diye karalayıp onları öldürerek topluma kazandırılacağını zanneden yıllar sonra araştırmalarda Osmanlı nın 1500 lü yıllarda hastalara tedavide sanat müziği kullandığını gördüğünde sanki kendi icatlarıymış gibi dünyaya göğüs kabartan avrupanın her köşesindeki insan katliamlarını gördüğünüzde hayretler içinde kalacağınız bir eser. Dinimizle atalarımızla kültürümüzle ne kadar da soylu bir milletiz biz torunlar olarak belki tam farkında olmasakta…
Kimin ilgisine çekmezki fal, gayb, ruhani alemler, bilinmeyenler, astroloji, burçlar, büyü ve büyücüler, periler, cinler ve cadılar…HEPİMİZİN! Ve kitap bu olguyu yani cadıları ve bu insanların yaşadıklarını sosyolojik bir tarihi araştırma olgusu içerisinde ele almış. Sanırım okunduğu zaman insanı ilikleine kadar korkutacak anekdotlar bulamasanızda hayal dünyanızdan gerçeklere uzanan pek çok ürkütücü realite ile karşılaşacaksınız. Ve dünya orta çağdan günümüze uzanan cadıları ve yaşadıklarını görecek tıpkı diğer insanların yaşadıkları gibi…