Herkes İstediği Gibi Yaşasın Türkiye ve İran’daki Kadınların Başörtüsünü Çıkarma Pratikleri
Tanıtım Bülteni
“Insanlar karşıma geçmiş ya beni ya da benim üzerimden başka insanların seçimlerini yargılıyordu. Onlarla tartışmaya girmekten çekinmedim; örtünmenin de, açılmanın da kendi tercihim olduğunu, her iki kararımın da sorumlusunun kendim olduğunu anlatıp durdum…” “Çoğumuzun hikâyesi farklı olsa da yaşadığımız pek çok şey benzer, aldığımız tepkiler benzer.” “Başörtüsü örtmek veya örtmemek ailenin, toplumun, devletin dayattığı bir şey olmamalı…” Bir zamanlar Türkiye’nin en yakıcı sorunlarından biri olan “başörtüsü meselesi” artık geride kalmış gibi gözükse de başka bir düzlemde yine ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Başörtüsünü çıkarmak isteyip ailenin ve çevrenin baskısı nedeniyle bu kararlarını hayata geçiremeyen, şiddet gören, psikolojileri bozulan kadınlar Büşra Cebeci’ye anlattıkları hikâyelerinde içinde bulundukları açmazlardan, yaşadıkları zorluklardan söz ediyorlar. Başörtüsü takmanın zorunluluk oldugu İran’daki durumu çeşitli yönleriyle ele alan, İranlı kadınların yaşadıklarına dair örnekler sunan Nevşin Mengü ise kadınlara yönelik baskılara ve bunlara karsı gelişen direnişe dair bir panorama sunuyor. “Herkes İstediği Gibi Yaşasın” kadınların bireyselleşmesinin önüne konan engelleri, bunları aşmak için verilen mücadeleleri, Türkiye’de ya da İran’da yaşamaları fark etmeksizin kendi kararlarını almak isteyen kadınların yaşadıkları zorlukları çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
“Başörtüsünün değişen yolculuğu” yazı dizisini takip ediyordum. Bu kitap da devamı olmuş, somut olarak elimizde olması hoş. Bu konu üzerine daha resmi çalışmaların yapılması dileğiyle…
Kadınların yaşadığı zulüm ve kendileri olmak adına yapmak zorunda kaldıkları mücadelelerini okurken insan ister istemez öfkeleniyor. Her seferinde okuduklarım sanki bana yapılmış gibi hissettim, çaresizlik ve ardından gelen o zincirleri kırma duygusu olan o iki güçlü duyguyu tüm benliğimle hissettim, Ortadoğu’da kadın olmanın zorluğunu bir kere anladım.
Aldığımız bütün kararları gerçekten kendi rızamızla mı alıyoruz, yoksa farkında olmadan o fikirler çoktan aile ve yaşadığımız çevre tarafından bize empoze edilerek kendi kararımızmış gibi hissetmemiz mi sağlanıyor? Hiçbir kadın, diğer kadınlar için kendi rızasıyla boyun eğmemeli, hepimiz birbirimize karşı sorumluyuz. Bu kitabı okuyunca bunları daha iyi anlıyorsunuz.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
İki yazarın da konuyla alakalı geçmiş deneyimleri kitabın içeriğini epey zenginleştirmiş. Gayet kolay okunan bir kitap.
Türkiye’de sürekli konuşulması gereken hikayeleri içeren bir kitap
“Başörtüsünün değişen yolculuğu” yazı dizisini takip ediyordum. Bu kitap da devamı olmuş, somut olarak elimizde olması hoş. Bu konu üzerine daha resmi çalışmaların yapılması dileğiyle…
Kadınların yaşadığı zulüm ve kendileri olmak adına yapmak zorunda kaldıkları mücadelelerini okurken insan ister istemez öfkeleniyor. Her seferinde okuduklarım sanki bana yapılmış gibi hissettim, çaresizlik ve ardından gelen o zincirleri kırma duygusu olan o iki güçlü duyguyu tüm benliğimle hissettim, Ortadoğu’da kadın olmanın zorluğunu bir kere anladım.
Aldığımız bütün kararları gerçekten kendi rızamızla mı alıyoruz, yoksa farkında olmadan o fikirler çoktan aile ve yaşadığımız çevre tarafından bize empoze edilerek kendi kararımızmış gibi hissetmemiz mi sağlanıyor? Hiçbir kadın, diğer kadınlar için kendi rızasıyla boyun eğmemeli, hepimiz birbirimize karşı sorumluyuz. Bu kitabı okuyunca bunları daha iyi anlıyorsunuz.