Bu kitabın kahramanı ve kötü adamı günlük yaşamımızda, toplum içinde ve tek başına kaldığımızda hep bizimle olan, farkında olmasak da bizi şekillendirip, hayatımıza yön veren kaygıdır. İnsan türünün doğuştan gelen temel özelliklerinden biri olan kaygının, insanlığın şafağından bugüne kadar olan yolculuğumuzda yaptığı derin etkiyi, hem tür hem de bireysel olarak bizi nasıl bir heykel gibi yontarak şekillendirdiğinin bilimsel bilgilere dayalı ve multidisipliner bir incelemesidir. Kaygının gücünü ve etki mekânizmalarını keşfetmek bize hem tür hem de birey olarak kendimizi daha iyiye doğru şekillendirebilme gücü verecektir.
Kitap, cok genis bir acidan insanin kendini anlamlandırma ihtiyacıni, varoluş nedenine muhtac biz insan türünün, bu yolda bin yillar boyunca yol aldigi serüveni anlatiyor. Yazar bu arayisin temeline kaygiyi koymus ve bunu evrenin oluşumu, mitler, inanislar yani bütüncül bir bakisla dinler tarihinden yola çıkarak, evrim surecinde, bilimde, tarihte, sanatta, toplumsal yapimizda, bu kayginin neden ve nasil var oldugunu incelemektedir. Oldukca eğlenceli, ironik bir dille yazılmış, kendinizi evrende bir yerlerde oturmus, insanlik tarihini izlerken hayal edebilirsiniz. Olceginizin ne kadar değiştiğini, bunun ne kadar da aslinda dogru oldugunu zihniniz bir yandan size fısıldar. Yazarin yargilamadan anlamaya ve anlatmaya calistigi bu derdi, hele de iklim krizinin “gör artik beni” diye bağırdığı bu günlerde insana evrendeki yerini hatirlatmakta.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kitap, cok genis bir acidan insanin kendini anlamlandırma ihtiyacıni, varoluş nedenine muhtac biz insan türünün, bu yolda bin yillar boyunca yol aldigi serüveni anlatiyor. Yazar bu arayisin temeline kaygiyi koymus ve bunu evrenin oluşumu, mitler, inanislar yani bütüncül bir bakisla dinler tarihinden yola çıkarak, evrim surecinde, bilimde, tarihte, sanatta, toplumsal yapimizda, bu kayginin neden ve nasil var oldugunu incelemektedir. Oldukca eğlenceli, ironik bir dille yazılmış, kendinizi evrende bir yerlerde oturmus, insanlik tarihini izlerken hayal edebilirsiniz. Olceginizin ne kadar değiştiğini, bunun ne kadar da aslinda dogru oldugunu zihniniz bir yandan size fısıldar. Yazarin yargilamadan anlamaya ve anlatmaya calistigi bu derdi, hele de iklim krizinin “gör artik beni” diye bağırdığı bu günlerde insana evrendeki yerini hatirlatmakta.