Türkiye’nin İktisadi ve İçtimai Tarihi -1- (1243-1453)
Yayın Tarihi: 17.05.1999
ISBN: 9789758163243
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 432
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
Boyut: 15.5 x 23.5 cm
Tanıtım Bülteni
Profesör Mustafa Akdağ, "Türkiye'nin İktisadi ve İçtimai Tarihi"ni 17 yılda hazırladı. Bu eser, tarih boyunca Türkiye'nin sürdürdüğü ekonomi ve toplum hayatını, günümüzün geçmişle olan bağlantısını bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır. Böylece, Türkiye Tarihi üzerine ki bir takım bilgilerin ne kadar yanlış olduğu da ortaya çıkmaktadır. Kısacası, tarih araştırıcılarının şimyide kadar üzerinde çalışmadıkları konuları ele almakta, kendi dalında "ilk" ve hala "tek" kaynak olmaktadır, Bu niteliğiyle 1960'dan sonra Türkiye üzerine bilimsel araştırmalar yayımlayan yazarlara kılavuzluk etmiş; günümüzde ilgiyle okunan pek çok araştırmanın kaynağı olmuştur.
Mustafa Akdağ eserinde resmi tarih anlayışının dışına çıkarak gerçekleri daha doğru bir bakış açısıyla okurlara yansıtmıştır.Ağdalı diline rağmen temel bir eser.Uzun bir çalışmanın eseri olduğu içerisindeki bilgilerden belli oluyor.
Mustafa Akdağ Türkler’in Anadolu’ya gelişlerinden itibaren sosyal ve iktisadi yaşayışlarını belkide başka bir yerde bulamayacağınız bilgilerle anlatmış. Ancak tek bir kusurla: Kimi noktalara defalarca değinmiş olması nedeniyle zaman zaman sıkabiliyor. Ağır dilini de unutmamak gerek. Tüm bunlara karşılık Mustafa Akdağ’ın bu eserinin yerine koyabileceğiniz bir başka eser yok.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
meb”in tavsiye ettiği “bir bilim adamının hayatı”ndan bile iyi bir eser
Mustafa Akdağ eserinde resmi tarih anlayışının dışına çıkarak gerçekleri daha doğru bir bakış açısıyla okurlara yansıtmıştır.Ağdalı diline rağmen temel bir eser.Uzun bir çalışmanın eseri olduğu içerisindeki bilgilerden belli oluyor.
Mustafa Akdağ Türkler’in Anadolu’ya gelişlerinden itibaren sosyal ve iktisadi yaşayışlarını belkide başka bir yerde bulamayacağınız bilgilerle anlatmış. Ancak tek bir kusurla: Kimi noktalara defalarca değinmiş olması nedeniyle zaman zaman sıkabiliyor. Ağır dilini de unutmamak gerek. Tüm bunlara karşılık Mustafa Akdağ’ın bu eserinin yerine koyabileceğiniz bir başka eser yok.