Nancy Lindisfarne, Şam'da gerçekleştirdiği ve etnografik alan araştırması temelinde kaleme aldığı dokuz kısa öyküyle, Ortadoğu toplumları ve kültürleri üzerine mevcut literatüre çok önemli bir katkıda bulunuyor. Çağdaş Suriye toplumunda şehirli elitin hayatının mercek altına alındığı bu çalışmanın özgünlüğü, antropolojinin öteki hayatları "içerden" öğrenmeyi hedefleyen metodolojik imkanlarının, deneyimli bir antropolog tarafından ustalıkla seferber edilmesinden kaynaklanıyor. Lindisfarne Arap Ortadoğusunun en çok konuşulan, ama ne yazık ki hala en az bilinen boyutuna, kadının toplumsal konumuna odaklanan ilgisiyle hayli sarsıcı saptamalarda ve yorumlarda bulunmakta. Burada Arap toplumuna, özellikle de kadınına ilişkin popüler klişelerle hesaplaşma girişimi söz konusu. Öyküler, kadınların, erkeklik pratiğinin pasif izleyicileri ve alıcıları olmalarının çok ötesinde, onlara etki eden ve onları yönlendiren aktörler olduklarını düşünmeye teşvik etmekte. Ancak kitabın değerini artıran en önemli nokta, "antropolojik" bir çalışmanın yazılmasında seçilmiş olan yolla ilgili. Lindisfarne, kendisinin de içerisine girerek paylaştığı bir hayatın bilgisini alışıldık olmayan, daha doğrusu cesaret isteyen bir tarzda "öyküleştirerek" aktarıyor.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)