Kadın hareketinin elden düşürmediği önemli kitaplardan biri olan Kendine Ait Bir Oda Virginia Woolf'un belki de en kolay okunan kitabıdır. Kolay okunur, çünkü konu çok somuttur. "Kadın ve edebiyat." Erkeklerin kadınlara bıkıp usanmadan tekrarladıkları "ezeli" ve de "ezici" bir soru vardır. "Bizler kadar düşünme yeteneğiniz olduğunu ileri sürüyorsunuz. Madem öyle, neden Shakespeare gibi bir deha çıkaramadınız? İşte Virginia Wolf bu "yakıcı" soruya, tarihsel ilişkilerin kökenine inip kütüphane raflarında şöyle bir gezindikten ve de kısa bir kadın edebiyatı tarihçesi çıktıktan sonra esaslı bir yanıt getiriyor.
Kadın/İnsan haklarına ve eşitliğe dair okunması gereken temel kitaplardan biri olduğunu düşünmekteyim. Woolf’un bu dahiyane eserini mutlaka okuyun, okutun.
Kadın yazarların toplum içerisinde konumunu bir odaya sahip olmamak ile sembolize etmektedir. Bilinç akışı tekniğine yer vermesi odaklanmanızı zorlaştırabilir fakat tüm dikkatinizi verdiğinizde Feminizm’in kült eserlerinden birini okuyor olacaksınız.
Feminizm, 16. Ve 19 yüzyılın avrupa yazarlarının verdiğini eserlerinin özellikle kadına bakış acısı, bol bol elestri ve tasvir, kendi fikirlerindeki gidiş gelişler, gibi konuları açık ve net bir şekilde işlemiş bir eser
Neden kadın şairler bu kadar azdı ya da kadın yazarlar nasıl bir ortamda yazarlardı?Kendine ait bir odası olması için çokça zaman geçmesi gereken kadınlığın öyküsü.Okuyalım lütfen
V.Wolf’ un bilinç akışı yönteminle yazdığı bu kitapta, anlatı hızlıca hareket ediyor. Sahne ilkin bir nehir kenarıyken bir bakıyorsunuz, bir kütüphaneye varmışsınız ve türlü sorularla baş başasınız. Ancak bu sahne ve geçen günkü çay partisinde düşünülenler ne kadar bağlantılı…ayrıca ”tarih boyunca tüm maceralarında yanında olan kadınlara, erkeklerin en baskın duygusu neden öfke?” Ve bir savaş dönüşünü hayal ederken geride bıraktıkları kadınlarını ”nilüfer, hazeran ve tutku çiçeği” olarak anan erkekler kim? Ve yine eşleri savaştan dönen kadınlar… ”şimdi yüreğim daha mutlu çünkü sevgilim yanımda” derken bu iki cinsiyet gerçekten hangi zamanı yaşıyorlar…Ya bu Mary Beton kim ve peşinden nasıl böyle sürüklendim?
Kitabın anlatısına giriş pek kolay değil ancak bunu başardığınızda keyifli, sürükleyici ve biraz da kısa bir yolculuk yaparak yukarda bahsettiğimden daha çarpıcı sorulara zihninizde yer açıcaksınız.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kadın/İnsan haklarına ve eşitliğe dair okunması gereken temel kitaplardan biri olduğunu düşünmekteyim. Woolf’un bu dahiyane eserini mutlaka okuyun, okutun.
Kadın yazarların toplum içerisinde konumunu bir odaya sahip olmamak ile sembolize etmektedir. Bilinç akışı tekniğine yer vermesi odaklanmanızı zorlaştırabilir fakat tüm dikkatinizi verdiğinizde Feminizm’in kült eserlerinden birini okuyor olacaksınız.
Feminizm, 16. Ve 19 yüzyılın avrupa yazarlarının verdiğini eserlerinin özellikle kadına bakış acısı, bol bol elestri ve tasvir, kendi fikirlerindeki gidiş gelişler, gibi konuları açık ve net bir şekilde işlemiş bir eser
Neden kadın şairler bu kadar azdı ya da kadın yazarlar nasıl bir ortamda yazarlardı?Kendine ait bir odası olması için çokça zaman geçmesi gereken kadınlığın öyküsü.Okuyalım lütfen
V.Wolf’ un bilinç akışı yönteminle yazdığı bu kitapta, anlatı hızlıca hareket ediyor. Sahne ilkin bir nehir kenarıyken bir bakıyorsunuz, bir kütüphaneye varmışsınız ve türlü sorularla baş başasınız. Ancak bu sahne ve geçen günkü çay partisinde düşünülenler ne kadar bağlantılı…ayrıca ”tarih boyunca tüm maceralarında yanında olan kadınlara, erkeklerin en baskın duygusu neden öfke?” Ve bir savaş dönüşünü hayal ederken geride bıraktıkları kadınlarını ”nilüfer, hazeran ve tutku çiçeği” olarak anan erkekler kim? Ve yine eşleri savaştan dönen kadınlar… ”şimdi yüreğim daha mutlu çünkü sevgilim yanımda” derken bu iki cinsiyet gerçekten hangi zamanı yaşıyorlar…Ya bu Mary Beton kim ve peşinden nasıl böyle sürüklendim?
Kitabın anlatısına giriş pek kolay değil ancak bunu başardığınızda keyifli, sürükleyici ve biraz da kısa bir yolculuk yaparak yukarda bahsettiğimden daha çarpıcı sorulara zihninizde yer açıcaksınız.