"Sade zaten var olan sadizmi icat etmedi fakat büyük bir doktorun virüsü bulması gibi onu keşfetti... Sade bizim anarşik ve kontrolsüz olan seksüel içgüdümüzü keşfetmemizi sağladı.""Sade batı tarihinin en radikal zekalarından, ruhsal hayatın bazı temel yanlarını oluşturan, çılgınlıkla soğuk rasyonelliğin hayret verici birleşimine değinen biriydi... Ardında yetenekli korkutucu fakat daha çok aydınlır bir figür bıraktı.""Sade bizim dönemimize doğru yüksel sesle sesleniyor ve biz bu dönemde onun açığa çıkardığı gerçekelri yaşamalıyız
Sade’ın yaşadığı tarihi düşününce şaşırtıcı derecede cesurca yazılmış bir kitap. Ama yazar zaten her şeyi göze almış, senelerce de hapis yatmış. Bu kadar badireye katlanmak için insanın ya yazdığı şeylere hakikaten inanması ve bununla da kalmayıp, yazdıklarının insanlara ulaşmasını da çok istemesi lazım. Sade bir devrimci mi, yoksa rahatsız mı bilemiyorum. bana kitabın arka sayfasında Playboy’un yaptığı yorum en mantıklısı gibi geliyor. Kitap porno, din ve tanrı yokturu savunuyor. Aşırı olduğu kesin ama okuduklarını süzebilen bir okur bu kitaptan bir şeyler çıkarabilir. Tabii okuduklarını süzebilen bir okur neden bu kitapla zaman kaybetsin sorusunu da yanıtlamak lazım önce. Ben yanıtlayamam. Sadece deli cesareti var diye bir insanı filozof olarak da kabul edemem. Bu kitabı da tavsiye edemem.
Sade’ın en önemli yapıtlarından biridir Juliette. Birbirlerinin tam zıttı olmalarına rağmen Justine Julitte’siz, Juliette de Justine’siz olmaz. Karşısına çıkan bütün engelleri kötülük ve erdemsizlikle atlatan Juliette’in ilginç öyküsü Marquis de Sade’ın kalemiyle dehşetengiz bir masala dönüşüyor. Sade’a ilgi duyuyorsanız ve yazdıklarını kaldırabiliyorsanız kesinlikle okumalısınız.
Juliette, justine’nin kızkardeşi.Ama onun tam tersi. Justine saf ve iyi kalpli inançlarına bağlı ve kadere inanan, hayatın tüm kötü çalımlarına rağmen umudunu yitirmeyen bir insandı. Juliette ise zeki, sadist,amaçları uğruna her yolu deneyebilen bir insan.Bu birinci kitapta juliiette’in nasıl bir sadiste dönüştüğü ve durduralamayan yükselişi anlatılıyor. Sade kitabında yine dini yerden yere vuruyor,sürekli dini ve ahlaki kuralların anlamsız olduğunu anlatıyor. Kendi kurallarını koyduğu bu ya da bizim dünyamızda Juliette hızla yükseliyor.Zaten içinde olan bu kötülük tohumu ilk olarak bir manastırda gelişmeye başlıyor. Sade’ın diğer kitaplarını okuduysanız mutlaka karşımıza seks düşkünü rahipler ve rahibeler hep çıkmıştır zaten. Bu kitabı okumaya başlamadan önce Justine/erdemin felaketlerini ve Sodom,Sodom’un 120 gününü okumalısınız.Kaçırılmayacak bir kitap bence!
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Sade’ın yaşadığı tarihi düşününce şaşırtıcı derecede cesurca yazılmış bir kitap. Ama yazar zaten her şeyi göze almış, senelerce de hapis yatmış. Bu kadar badireye katlanmak için insanın ya yazdığı şeylere hakikaten inanması ve bununla da kalmayıp, yazdıklarının insanlara ulaşmasını da çok istemesi lazım. Sade bir devrimci mi, yoksa rahatsız mı bilemiyorum. bana kitabın arka sayfasında Playboy’un yaptığı yorum en mantıklısı gibi geliyor. Kitap porno, din ve tanrı yokturu savunuyor. Aşırı olduğu kesin ama okuduklarını süzebilen bir okur bu kitaptan bir şeyler çıkarabilir. Tabii okuduklarını süzebilen bir okur neden bu kitapla zaman kaybetsin sorusunu da yanıtlamak lazım önce. Ben yanıtlayamam. Sadece deli cesareti var diye bir insanı filozof olarak da kabul edemem. Bu kitabı da tavsiye edemem.
Sade’ın en önemli yapıtlarından biridir Juliette. Birbirlerinin tam zıttı olmalarına rağmen Justine Julitte’siz, Juliette de Justine’siz olmaz. Karşısına çıkan bütün engelleri kötülük ve erdemsizlikle atlatan Juliette’in ilginç öyküsü Marquis de Sade’ın kalemiyle dehşetengiz bir masala dönüşüyor. Sade’a ilgi duyuyorsanız ve yazdıklarını kaldırabiliyorsanız kesinlikle okumalısınız.
Juliette, justine’nin kızkardeşi.Ama onun tam tersi. Justine saf ve iyi kalpli inançlarına bağlı ve kadere inanan, hayatın tüm kötü çalımlarına rağmen umudunu yitirmeyen bir insandı. Juliette ise zeki, sadist,amaçları uğruna her yolu deneyebilen bir insan.Bu birinci kitapta juliiette’in nasıl bir sadiste dönüştüğü ve durduralamayan yükselişi anlatılıyor. Sade kitabında yine dini yerden yere vuruyor,sürekli dini ve ahlaki kuralların anlamsız olduğunu anlatıyor. Kendi kurallarını koyduğu bu ya da bizim dünyamızda Juliette hızla yükseliyor.Zaten içinde olan bu kötülük tohumu ilk olarak bir manastırda gelişmeye başlıyor. Sade’ın diğer kitaplarını okuduysanız mutlaka karşımıza seks düşkünü rahipler ve rahibeler hep çıkmıştır zaten. Bu kitabı okumaya başlamadan önce Justine/erdemin felaketlerini ve Sodom,Sodom’un 120 gününü okumalısınız.Kaçırılmayacak bir kitap bence!