Müzeyyen. Annesinin kuzusu. Babaannesinin biriciği. Babasının... Sahi ben babamın neyiydim? Bütün bu hikâyenin içinde benim rolüm neydi, diye düşündüm hep. Benim repliklerimi kim yazmıştı, mizansenlerimi kim belirlemişti? Sahneye hangi taraftan gireceğime, uslu kızı oynarken neler giyeceğime, içimdeki kötülüğü kusmaya başladığımda nelerden soyunacağıma kim karar vermişti? Okuduğum bütün kitaplarda beni bana anlatacak bir karakter arardım. Dinlediğim radyo oyunlarından, izlediğim filmlerden bir cümlecik çalmaya çalışırdım. Saatçi Nejat Bey ile ev hanımı Meral Hanım’ın kızı Müzeyyen’i bana anlatabilecek bir cümle.Yekta Kopan’ın yeni romanı Aile Çay Bahçesi’nin, çoğu kadının kendinden izler bulacağı unutulmaz bir kahramanı var: Müzeyyen... Aile yaşamının gizli şiddetine başkaldıran, kardeşinin doğumuyla kendi varlığının silinmeye başladığını hisseden bir kadın... Kopan’ın romanı, güçlü, okuru kıskaca alan bir anlatımla sarsıcı bir finale uzanıyor.
Tolstoy’un Anna Karenina romanının giriş cümlesinde dediği gibi: “Mutlu aileler birbirlerine benzerler. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.” Bu kitapta kendine özgüydü…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Akıcı bir kitap. Ben çok beğenerek okudum.
sade bir kitaptı zaman geçsin istiyorsanız okuyun derim
Tolstoy’un Anna Karenina romanının giriş cümlesinde dediği gibi: “Mutlu aileler birbirlerine benzerler. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.” Bu kitapta kendine özgüydü…
Akıp giden sade ama etkileyici harika bi kitap
kitabin adi beni çok daha farklı bir hikayeye götürecek sanmıştım, fena degildi.