18 Ekim 1184'te, Messina'ya gitmekte olan bir Ceneviz gemisiyle Akkâ'dan ayrılan Endülüslü gezgin İbni Cübeyr, "Buralarda rüzgârın esmesinde bambaşka bir sır var" diyerek geminin kaptanı "Cenovalı Rumi"nin ters rüzgârlardan kaçmak için yaptığı manevraları anlatır. Cübeyr'in bindiği Cenova tüccar gemisi herhalde 12. yüzyılın en büyük ve en gelişmiş teknelerinden biriydi, yine de yolculuk boyunca başlarına gelmeyen kalmamıştı. O dönemin teknolojisiyle Akdeniz'de yol almak zor işti, kaptanların suları ve rüzgârları avuçlarının içi gibi bilmeleri gerekiyordu. Deniz ulaşımı kas gücüne ve rüzgâra dayanıyordu. Ne var ki Akdeniz, bütün zorluklarına rağmen, çevresindeki uygarlıkları hem birleştiren, hem de ayıran bir güçtü. Tarihçi John H. Pryor bu çalışmasında eskiçağdan 16. yüzyıla kadar neredeyse değişmeden kalan ve uygarlıklar arasında iktisadi ve stratejik sınırları oluşturan Akdeniz rotalarını ve bu uygarlıkların deniz aracılığıyla kurdukları ilişkileri inceliyor. 649-1571 arasındaki dönemi inceleyen bir deniz tarihi bu. Aziz Basileos'un dediği gibi, Tanrı'nın insanlığa armağanı olan Akdeniz'i, yelkenli ve kürekli gemileri, rotaları ve deniz savaşlarını anlatıyor. Ayasofya'nın mermerlerine kazınmış kadırga çizimini de buluyorsunuz kitapta, korsanları da. Bizans, Cenova, Venedik, Abbasi, Fatimi gemileri kol geziyor mavi sularda. Derken Selçuklular iniyor denizlere, sonra da Osmanlılar. Pryor, Akdeniz tarihini ele aldığı bu kitapla yüzyıllar boyunca İslam ve Hıristiyan uygarlıkları arasındaki ilişkilerin tarihine önemli bir katkıda bulunuyor. John H. Pryor Sindney Üniversitesi'nde tarih profesörü.
Kitap akademik tez olduğu için okuyucuyu sıksa da gemicilik ve denizcilik tarihiyle ilgilenenler için eşsiz bir kaynak olmakla birlikte kitapta bahsi geçen ve günümüzde halen tartışılan Osmanlı devletinin deniz gücünü neden devam ettirememsinede değinilmiş.
Akdeniz’in yaklaşık 10 asrını – 7. yy. / 16. yy.- merkeze alan bir çalışma. Eserin akademik bir çalışma oldugunu kabul etmekle beraber, sıkıcı oldugunu kabul edemem. Özellikle bir mekan Akdeniz’i anlatışı, fazlasıyla etkileyici. Osmanlı deniz gücünün Akdeniz’de etkin oldugu dönemin 17.- 18. yy.lar oldugunu düşünürsek, yazarın Osmanlıların Akdeniz’deki etkinliklerini yitirişini problem etmeyişi de anlaşılacaktır…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Konuyla ilgisi olana son derece yardımcı olabilecek,farklı ve eğlenceli bir çalışma
Kitap akademik tez olduğu için okuyucuyu sıksa da gemicilik ve denizcilik tarihiyle ilgilenenler için eşsiz bir kaynak olmakla birlikte kitapta bahsi geçen ve günümüzde halen tartışılan Osmanlı devletinin deniz gücünü neden devam ettirememsinede değinilmiş.
Akdeniz’in yaklaşık 10 asrını – 7. yy. / 16. yy.- merkeze alan bir çalışma. Eserin akademik bir çalışma oldugunu kabul etmekle beraber, sıkıcı oldugunu kabul edemem. Özellikle bir mekan Akdeniz’i anlatışı, fazlasıyla etkileyici. Osmanlı deniz gücünün Akdeniz’de etkin oldugu dönemin 17.- 18. yy.lar oldugunu düşünürsek, yazarın Osmanlıların Akdeniz’deki etkinliklerini yitirişini problem etmeyişi de anlaşılacaktır…