Dünya, örneğine en son Soğuk Savaş devrinde tanıklık ettiğimiz yeni bir politik kırılmalar ve ideolojik cepheleşmeler dönemine giriyor. Soğuk Savaş’ın aktörleri bir daha, fakat bu kez öncekinden daha etkili enstrümanlarla yeni döneme uygun olarak pozisyonlarını tayin ediyorlar. Sürtüşmenin bir cephesinde yeryüzünün jandarmalığına soyunan ABD diğer cephesinde ise Rusya, Çin ve eskisinden daha dirençli bir Ortadoğu coğrafyası var. Peki, ekonomik, ideolojik ve stratejik olarak kılıçlarını kuşanan ülkeleri, bu yeni dönemde nasıl bir yüzleşme bekliyor?Aktif olarak görevde bulunduğu 1969-1977 yılları arasında Amerikan dış politikasının yürütülmesinden birinci derecede sorumlu olan Henry Kissinger, günümüzde de ABD’nin uluslararası ilişkilerdeki manevralarına yön veren belli başlı akıl hocalarından birisi olma özelliğini koruyor. Bu durumun altında onun, önemli dönem noktalarında "tarihin akışını hızlandıran" bir rol oynaması yatıyor.Maltepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği bölümü öğretim üyesi Gültekin Sümer bu kitabında, Kissinger’ı, kişilik yapısından başlayarak Amerikan dış politikasının sorunlarına ilişkin saptamalarına uzanan geniş bir perspektifle ele alıyor. Sümer, kitap boyunca Kissinger dönemi dış politika gündeminin belli başlı unsurlarını analiz etmenin yanı sıra bu kilit ismin Soğuk Savaş dönemi sonrası gelişmelere ilişkin yorumlarını da mercek altına alarak okuru güncel politik sorunları bambaşka bir pencereden anlamaya davet ediyor.Bu kitabın üzerinde yoğunlaştığı temel noktalardan biri Kissinger’ın dış politikanın teorik ve pratik alanlarında yaşadığı deneyimleri karşılaştırmak, diğeri ise özellikle süreklilik bağlamında Kissinger’ın Amerikan dış politikasına olan dolaysız etkisini ortaya koymaktır. Bunlara ek olarak Kissinger’ın inanç sisteminin politika seçenekleri üzerindeki etkisini belirlemek de bu kitapta irdelenen konulardan biridir.20. yüzyılın sorunlarına 19. yüzyıl çözümleri öneren ve bunda da büyük ölçüde başarılı olan Kissinger’ın yaklaşımları, dünyanın içine girdiği yeni dönemi doğru okumak isteyenler için dikkate alınmayı hak ediyor. Gültekin Sümer’in "Amerikan Dış Politikasının Kilit İsmi Kissinger’ isimli çalışması, bu açıdan her düzeyden okur için dünyanın önümüzdeki on yıllarda alacağı yeni politik görünümü bugünden anlamak bakımından nitelikli bir ön okuma fırsatı olarak da kabul edilebilir.
Kissinger özellikle 1973’den bu tarafa 2 dünyanında köprüsüdür.Doğu’yu da Batı’yı da elinde tutmak isteyen Küresel müesses nizama yön vermek isteyen bu azgın azınlık’ın sözcüsünü daha yakından tanımak isteyenlere tavsiye ederim.
“Kissinger” kitabı da; ilk birkaç kitabından sonra özel takibe aldığım Artus Yayınları’nın, sansasyon ve ticari kaygı taşımayan, belirli prensiplere göre yürüttüğüne artık inandığım yayıncılık ilkelerini bir kere daha doğruladı. “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.” sözünü haklı çıkaran bir çalışma.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Kissinger özellikle 1973’den bu tarafa 2 dünyanında köprüsüdür.Doğu’yu da Batı’yı da elinde tutmak isteyen Küresel müesses nizama yön vermek isteyen bu azgın azınlık’ın sözcüsünü daha yakından tanımak isteyenlere tavsiye ederim.
Amerika’nın aslında Amerika derken Küresel sermayenin akıl adamlarından biri olan Kissinger anlatılıyor.
“Kissinger” kitabı da; ilk birkaç kitabından sonra özel takibe aldığım Artus Yayınları’nın, sansasyon ve ticari kaygı taşımayan, belirli prensiplere göre yürüttüğüne artık inandığım yayıncılık ilkelerini bir kere daha doğruladı. “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.” sözünü haklı çıkaran bir çalışma.