"Ne yazık ki üç asırdan beri çeşitli bozgun, acınacak durum ve cehalet aynası olan tarih levhalarımıza bakmayarak, durmadan altı yüz senelik şan ve şereften söz edip yüksekten uçarak kendimizi aldatmaktan bir an geri kalmadık. İlimden, sanayiden, ticaretten mahrum, yoksulluk ve sıkıntı içinde bulunan ve millet sözünün isnat edeceği esas şartlardan uzak, muhtelif unsurların topluluğundan meydana gelmiş, siyasi hayatını sürdürmesi diğer devletlerin birbiriyle rekabetine bağlı, arazisi büyük fakat kuvveti küçük bir devletçikten başka bir şey olmadığımızı anlamak istemedik." Mahmut Muhtar PaşaMondros sonrası başlayan işgallere karşı ilk tepkiler, bölgesel ve kendiliğinden oluşan küçük ve örgütsüz direnişler biçimindeydi. İlk direniş ve Ulusal Kurtululuş Mücadelesinin ilk silahlı karşı koyuşu, Hatay'ın Dörtyol ilçesinde 19 Aralık 1918'de gerçekleşti. Batı Anadolu'da ise işgallere karşı ilk direniş için 15 Mayıs 1919'daki Yunan İşgali'ni beklemek gerekecekti. Bu tarih, aynı zamanda Batı Anadolu'da Kuva-yı Milliye'nin tarih sahnesine çıkışı ve modern Türkiye Cumhuriyeti'ne giden direniş yolunun açıldığı tarih de olacaktır.
Tarihçimizin eser üzerinde uzun yıllar çalışmış olduğu her halinden belli oluyor. İyi bir araştırma ve akıcı bir üslup kullanması eseri benzerlerinden ayırıyor. Tarih bölümü öğrencileri ve hobi olarak tarih okurlarının gönül rahatlığıyla okumasını tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Tarihçimizin eser üzerinde uzun yıllar çalışmış olduğu her halinden belli oluyor. İyi bir araştırma ve akıcı bir üslup kullanması eseri benzerlerinden ayırıyor. Tarih bölümü öğrencileri ve hobi olarak tarih okurlarının gönül rahatlığıyla okumasını tavsiye ederim.