İdeal anne-babalar ideal çocuk yetiştirmezler, fakat mutlu anne-babalar mutlu çocuk yetiştirirler.Bir çocuktaki bazı kötü hareketlerin önüne geçme dayakla başarılsa bile, unutulmamalıdır ki o çocuğun şeref duygusu öldürülmüştür. Oysa ahlaki eğitimde çocuğa yönelik konuşmalar ve telkinler onun şeref duygusuna hitap edildikleri zaman çok etkili olurlar. Eğer çocuğun şeref duygusu zedelenmişse, sözleriniz sineğin cama tırmanması kadar etkisiz kalır.Ailenin ahlaki şahsiyet, yani karakter üzerindeki rolü okulun rolünü daima aşar. Okul çocuğa daha çok bilgi vermeyi hedefler. Ahlak konusunda da bir takim telkin ve tafsiyelerde bulunur. Halbuki ahlak sadece bilgiye değil aynı zamanda duygu ve hareket unsurlarına dayanmaktadır.Çocuklarını birbirlerine veya komşu çocuklarına kıyaslayan, eşini başkalarının eşleriyle mukayese eden anne veya babalar rekabet ve çekememezlik eğiliminin şiddetini arttırırlar.Pek çok eğitimci, sosyolog ve psikologun üzerinde birleştikleri görüş, çocuklar için televizyon reklemlerının tıpkı okul öğretim programları gibi kültürün yeniden üretilmesi işlevini gördüğüdür.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)