Saatin içindeki kum taneleri gibi parmaklarının arasından akıp giderken hayat, hikâyeleriyle birbirini tamamlayan iki âşık, belirsizlik içinde sevgilerini var ediyor. Ama bazen kum saati sadece akmıyor, yere düşüp kırılıyor, kumlar ortaya saçılıyor. Böyle anlarda ailenin sadece huzur ve güzelliği değil geçmişe terk edildiği sanılan hatıraları, marazları da taşıdığı anlaşılıyor.İki âşığın genetik bir hastalıkla kesişen yolları bir noktada ayrılsa bile biri İstanbul’da, diğeri New York’ta aynı nefesi alıp vermeyi sürdürecekler… nefesleri yettiği sürece.Ayfer Tunç, ilmek ilmek işlediği cümleleriyle modern bir destan yazıyor. Âşıklar Delidir ya da Yazı Tura ailenin, arkadaşlığın, sadakatin, hastalığın ama en çok deliliğin ve acının öyküsü.Çünkü âşıklar delidir ve deliler acı çeker.Umutlandı. Yüzü açık kalmış bir kitap gibiydi, aşk hakkında hiç söylemediği sözler satır satır okunuyordu. Mucizeler her zaman beklenir hayattan. Aşkın kendi varlığından gelen, iyileştirici bir gücü vardır ve kıyaslanacak olursa, aşkla geçen zamanın özgül ağırlığı, saatlerin gösterdiği zamanınkinden kat kat fazladır.Aşk zamanın yoğunluğunu arttırmaya muktedir olan tek kimyadır.
İliklerine kadar hissettiriyor kendini hikayenin acısı hemde hiç abartılmadan, öylece olduğu gibi. Dünya Ağrısı kitabında olduğu gibi. Ayfer Tunç okumak her zaman iyi geliyor bana…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Ayfer Tunç’un her kitabı gibi bu da çok güzeldi. Farklı edebi teknik sevenler mutlaka okumalı
İliklerine kadar hissettiriyor kendini hikayenin acısı hemde hiç abartılmadan, öylece olduğu gibi. Dünya Ağrısı kitabında olduğu gibi. Ayfer Tunç okumak her zaman iyi geliyor bana…
Ayfer hanımın anlatımını uslubunu çok beğeniyorum
Ayfer tunçla tanıştığım ilk roman ve gerçektende anlatımı duyguları ifade edişi çok güzel anlaşılır.
başlarda biraz ağır ilerledi ama sonrasında akıyor kitap