Almanya'nın geçmişi hakkında her şey söylenmiş görünüyordu, ta ki Bernhard Schlink'in Okuyucu adlı romanı yayımlanana ve dünyada en çok satan kitaplar arasına girene kadar. Aşk hakkında söylenenlerse, asla yeterli değildir. Schlink'in heyecanla beklenen yeni kitabı Aşk Kaçışları, gönül çelen, incelik dolu öykülerinin odağına aşkı yerleştiriyor. Elinizde aşk teması çevresinde örülmüş bir öykü derlemesi var: peşinden koşulan ve önünden kaçılan aşk; arzu, suç, kafa karışıklığı ya da kendine ihanet olarak aşk; alışkanlık, ilişki ve yaşamı değiştiren bir isyan olarak aşk; bastırılmış özlemler ve arzu edilmeyen karışıklıklar, umutsuz aldatmalar ve gözüpek firarlar olarak aşk; günah ve feragat olarak aşk...
Alman siyasi ve askeri geçmişi, II. Dünya Savaşı’nda işlenen dehşet ve Yahudi soykırımının Alman halkı üzerinde yarattığı etki “Aşk Kaçışları” adlı kitapta fazlasıyla öne çıkıyor. Geçmişi ile sürekli karşılaşan ve yüzleşemeyen, işlemedikleri suçlardan dolayı kendilerini suçlu hisseden, soykırımın vicdani rahatsızlığını ensesinde duyan Alman halkının içinde bulunduğu ruhsal durumu açıkça görmekteyiz. Savaşın üzerinden yıllar geçmesine rağmen ikinci ve üçüncü kuşak Almanlar bile kendilerini sorumlu hissetmektedirler.Öyküler arası fikir bütünlüğünün sağlandığı kitapta, yaşanan tüm ilişkilerde ortak nokta; başarısız ve kaçırılmış aşklar olması. Sonuca ulaşamayan, karmaşık ve ihanete uğramış aşklar… Taraflar açısından bakıldığında ise daha çok erkeğin başarısızlığını, tatminsizliğini ve korkularını, kadının ise mantığını öne çıkaran öyküler.
Kitaptaki hikayeler güzel,anlatımı açık.Kahramanın duygularını çok rahatça anlayabiliyor,kendinizi olayın içinde hissedebiliyorsunuz.Tek olumsuz özelliği hikaye kahramanlarının hepsinin birbirine benzemesi.Hepsi piyano çalıyor,satrançla ilgileniyorlar.Bu biraz sıkıcı yapıyor ama yine de iyi bir kitap.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Yazarın okuduğum dördüncü kitabı bunu da beğendim.
Alman siyasi ve askeri geçmişi, II. Dünya Savaşı’nda işlenen dehşet ve Yahudi soykırımının Alman halkı üzerinde yarattığı etki “Aşk Kaçışları” adlı kitapta fazlasıyla öne çıkıyor. Geçmişi ile sürekli karşılaşan ve yüzleşemeyen, işlemedikleri suçlardan dolayı kendilerini suçlu hisseden, soykırımın vicdani rahatsızlığını ensesinde duyan Alman halkının içinde bulunduğu ruhsal durumu açıkça görmekteyiz. Savaşın üzerinden yıllar geçmesine rağmen ikinci ve üçüncü kuşak Almanlar bile kendilerini sorumlu hissetmektedirler.Öyküler arası fikir bütünlüğünün sağlandığı kitapta, yaşanan tüm ilişkilerde ortak nokta; başarısız ve kaçırılmış aşklar olması. Sonuca ulaşamayan, karmaşık ve ihanete uğramış aşklar… Taraflar açısından bakıldığında ise daha çok erkeğin başarısızlığını, tatminsizliğini ve korkularını, kadının ise mantığını öne çıkaran öyküler.
Kitaptaki hikayeler güzel,anlatımı açık.Kahramanın duygularını çok rahatça anlayabiliyor,kendinizi olayın içinde hissedebiliyorsunuz.Tek olumsuz özelliği hikaye kahramanlarının hepsinin birbirine benzemesi.Hepsi piyano çalıyor,satrançla ilgileniyorlar.Bu biraz sıkıcı yapıyor ama yine de iyi bir kitap.