Hiç beklenmedik yol arkadaşlarıyla birlikte bir savaşın ortasında kalan Rivyalı Geralt, hedefine ulaşabilmek için her şeyi göze alıyor. “Kan döken ve kan içen,” dedi kız başını kaldırmadan, “bedelini kanla ödeyecek. Üç gün geçmeden birinde bir şey ölecek, ardından herkesin içinde bir şey ölecek. Ağır ağır ölecekler, parça parça… Ve sonunda demir pabuçlar aşınıp gözyaşları kuruduğunda son kalan zerre de ölecek. Asla ölmeyen şey bile ölecek.” Tüm dünya karanlık ve amansız bir savaşın pençelerinde kaybolmuş, saklanacak güvenli bir liman kalmamıştır. Elfler insanlar tarafından avlanmaktadır. Büyücüler kanlı bir darbeyle dağılmışken büyünün geleceği de belirsizliğini korumaktadır. Binlerce köylü kanlı bir savaşın ortasında mülteci olmuş, rüzgârın önünde savrulmaktadır. Ölümcül yaralar alan Rivyalı Geralt, Brokilon’da çaresizce iyileşmeyi beklemektedir. Bilinen dünya yangın yerine dönmüş, insanların yürekleri acı ve korkuyla kararmışken Geralt’ın aklında sadece bir şey vardır: Ciri’yi bulmak ve onu kurtarmak. “BU KİTABI GERÇEKTEN, GERÇEKTEN ÇOK BEĞENDİM... SAPKOWSKI’NİN DÜNYASINDAKİ HİÇBİR KARAKTER SİYAH-BEYAZ DEĞİL. GERALT VE CANAVARLAR DÂHİL HERKES GRİNİN BİR TONU.” ––The Deckled Edge
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Hikaye kaldığı yerden devam ediyor. Geralt gerçekten efsane bir karekter olmuş.
Sona yaklaşmak bir yandan üzüyor bir yandan da dayanamayıp bitirmek istiyorum. Hayal kırıklığına uğratmayan serilerden.
hepsini okudum devam güzel bir kitap seriyi komple tavsiye ederim
sapkowskinin diyaloglarını özlemişim keyifle okudumm
Serinin bu kitabını da sevdim. Oyundan bildiğiniz bazı karakterlerle tanıştığınız ve bazı hikayelerin temelini anlatan sürükleyici bir bölüm olmuş.