Avrupa Birliği mi? Türk Ulusal Bütünlüğü mü?Tehdit
Editor: Deniz Saraç
Yayın Tarihi: 03.10.2007
ISBN: 9789752551527
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 192
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
Boyut: 13.5 x 21 cm
Tanıtım Bülteni
Avrupalı ex-emperyal ülkelerin 1915-1918 yılları arasında, uygulamaya çalıştıkları, eski projeler de, bu dönemde ortaya çıkmıştır. Türkiye coğrafyasına hakim olma projeleri, yıllar sonra bu sefer safhalar halinde uygulama alanına konulmaktadır. İlk safha, AB normlarını, koşulsuz olarak kabullenmek, batının merkantalist faaliyetlerine müsaade etmektir.İkinci safha ise, daha da ürkütücüdür, yok edici bir tehdittir. Türkiye parçalanmalıdır. Nüfus alanlarına bölünmelidir. İşe yarayan parçaları AB'ye Türkiye adı haricinde herhangi bir isimle alınmalı, geriye kalanlar, sömürülmeli ve kendi kendine yok olmaya mahkum bırakılmalıdır. Bu bir yok etme projesidir. Yıllar içerisinde, kültürel, siyasi ve ekonomik iş birliği kandırmacası, entagrasyon maskesi ile, ana projenin alt yapısı hazırlanmıştır.1944 yılında, Mackinder'in Kara Hakimiyet Teorisine karşı, Spykman, gerçek potansiyel hakim gücün, Batı Avrupa- Türkiye- Irak- Pakistan- Afganistan- Hindistan- Çin-Kore- Doğu Sibirya'dan oluşan Kenar Kuşak (Rimland) Hattında olduğunu iddia ederek, bu hatta hakim olan gücün, dünyaya hakim olacağı teorisini geliştirmiş ve Kenar Kuşak Hakimiyetinin önemini "Kenar Kuşağa Egemen Olan, Avrasya'ya Hakim Olur, Avrasya'ya Hakim Olan ise Dünyaya Hakim Olur."
Kitap bircok konuda beklenenin ustunde bilgi veriyor. Hersey cok net bir sekilde aciklanmis, orneklerle anlasilmasi kolaylastirilmis. Bircok konuda kendisine katildigim bu kitabi Uluslararasi iliskiler masteri yaparken, TR AB’ye girmeli mi girmemeli mi adli soruyu tartisirken kullandim. Orneklendirmeler cok isime yaradi. Ancak ilerleyen sayfalarda yazarin bircok yerde kendini ikiledigini dusunuyorum. Bazi yerlerde milliyetciligin otesinde, hatta bana gore “cirkin” diye isimlendirebilecegim bir ifade tarziyla karsilastim. Yine de kitabin bircok konuda okurlarini aydinlattigi bir gercek.
Kitap yedi bölümden oluşuyor. İlk bölümde Avrupa, AB ve Kaos tartışılıyor. İknci bölümde AB, Enerji politikaları güney Kafkasya bağlamında inceleniyor. Üçüncü bölümde Türkiye’nin milli devlet olarak mı kalacağı yoksa AB bürünleşmesi adı altında Avrupa boyunduruğu altına mı gireceği irdeleniyor. Dördüncü bölümde Avrasya enerji kaynakları üzerindeki hakimiyet savaşları inceleniyor. Beşinci bölümde Yeni büyük Oyunun ikinci safhası üstünde duruluyor, bu bağlamnda türkmenistan’da yaşanan lider değişikliğinin etkisi tartışılıyor. Altıncı bölümde ABD, Rusya ve AB’nin arka bahçe haline getirmek istedikleri bölgelere yönelik stratejileri inceleniyor. Yedinci bölümde türkiye jeopolitiği inceleniyor. Sonuç ve değerlendirmeleri ekler ve haritalar takip ediyor. AB sürecinin Türkiye için nasıl bir tehdit haline geldiğini gösteren değerli bir çalışma.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Kitap bircok konuda beklenenin ustunde bilgi veriyor. Hersey cok net bir sekilde aciklanmis, orneklerle anlasilmasi kolaylastirilmis. Bircok konuda kendisine katildigim bu kitabi Uluslararasi iliskiler masteri yaparken, TR AB’ye girmeli mi girmemeli mi adli soruyu tartisirken kullandim. Orneklendirmeler cok isime yaradi. Ancak ilerleyen sayfalarda yazarin bircok yerde kendini ikiledigini dusunuyorum. Bazi yerlerde milliyetciligin otesinde, hatta bana gore “cirkin” diye isimlendirebilecegim bir ifade tarziyla karsilastim. Yine de kitabin bircok konuda okurlarini aydinlattigi bir gercek.
Kitap yedi bölümden oluşuyor. İlk bölümde Avrupa, AB ve Kaos tartışılıyor. İknci bölümde AB, Enerji politikaları güney Kafkasya bağlamında inceleniyor. Üçüncü bölümde Türkiye’nin milli devlet olarak mı kalacağı yoksa AB bürünleşmesi adı altında Avrupa boyunduruğu altına mı gireceği irdeleniyor. Dördüncü bölümde Avrasya enerji kaynakları üzerindeki hakimiyet savaşları inceleniyor. Beşinci bölümde Yeni büyük Oyunun ikinci safhası üstünde duruluyor, bu bağlamnda türkmenistan’da yaşanan lider değişikliğinin etkisi tartışılıyor. Altıncı bölümde ABD, Rusya ve AB’nin arka bahçe haline getirmek istedikleri bölgelere yönelik stratejileri inceleniyor. Yedinci bölümde türkiye jeopolitiği inceleniyor. Sonuç ve değerlendirmeleri ekler ve haritalar takip ediyor. AB sürecinin Türkiye için nasıl bir tehdit haline geldiğini gösteren değerli bir çalışma.