Parçalanma sürecindeki Hindistan'ı anlatan "Beden Unutur Yürek Hatırlar" çok boyutlu bir masal adeta. Romanın örgüsü birçok katmandan oluşuyor:
- Zengin Hindu, Müslüman ve Sih efsanelerine sığınmanın tek teselli olduğu bir evde, annesiz büyüyen, en büyük korkusu evlenememek olan Roop'un, Oxford mezunu, yakışıklı Sih mühendis Sardarji'nin evine kuma gitmesi ve bir süre çocuklarından bile vazgeçmek zorunda kalarak çektiği acılar;
- Yıllarca emek verdiği bir ilişkinin sonunda bir kenara atılan, çocuğu olmadığı için üzerine kuma getirilen, sağduyulu ama isyankar, kişilikli ve gerçekçi Satya'nın yaşadığı iç çatışma;
-İki kadının çektiği acılar karşısında bir duvar kadar duyarsız kalan, İngiliz kültürü ile Sih yaşam biçimi arasına sıkışmış, zavallı ülkesinin sorunları yüzünden mutsuz olan Oxford mezunu Sardarji'nin çaresizliği;
Yazar, sancılar içinde bölünmeye giden ülkenin sorunlarını zengin bir olay kurgusu içinde, yarı gerçek, yarı mistik bir hikaye atmosferinde ve tam bir edebiyat tadında sunuyor okurlarına.
Hindistan2ın bölünüşü sırasında yaşananları iki kadını acıklı hikayelerini kesiştirerek anlatmış yazar. Ne yönden bakılırsa bakılsın çok acıklı hikayeler var içinde.
Kitap, kalın olması nedeniyle ilk görüşte sizi biraz ürkütüyor. Çevirmenin yazarın kullandığı Hintçe kelimelere sadık kalması, konuya adapte olmanızı başlangıçta biraz zorlaştırıyor ama sayfalar ilerledikçe bu terimleri öğreniyor ve daha rahat ilerliyorsunuz.Ön planda üç kahramanın; esas adam Sardarji, birinci kadın Satya ve ikinci kadın Roop’un hem kendi içlerinde, hem de birbirleriyle yaşadığı çatışmayı izlerken, arka planda da bir ülkenin geçirdiği siyasal ve kültürel değişime şahit oluyorsunuz.Yazar, kahramanlarının duygu ve düşüncelerini o kadar güzel ve en ince ayrıntısına kadar anlatıyor ki, bu kültürü tanımak için başka bir kitap okumanıza gerek kalmıyor. Hindistan’ın yakın tarihini ve kültürünü merak eden herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Hindistan2ın bölünüşü sırasında yaşananları iki kadını acıklı hikayelerini kesiştirerek anlatmış yazar. Ne yönden bakılırsa bakılsın çok acıklı hikayeler var içinde.
Kitap, kalın olması nedeniyle ilk görüşte sizi biraz ürkütüyor. Çevirmenin yazarın kullandığı Hintçe kelimelere sadık kalması, konuya adapte olmanızı başlangıçta biraz zorlaştırıyor ama sayfalar ilerledikçe bu terimleri öğreniyor ve daha rahat ilerliyorsunuz.Ön planda üç kahramanın; esas adam Sardarji, birinci kadın Satya ve ikinci kadın Roop’un hem kendi içlerinde, hem de birbirleriyle yaşadığı çatışmayı izlerken, arka planda da bir ülkenin geçirdiği siyasal ve kültürel değişime şahit oluyorsunuz.Yazar, kahramanlarının duygu ve düşüncelerini o kadar güzel ve en ince ayrıntısına kadar anlatıyor ki, bu kültürü tanımak için başka bir kitap okumanıza gerek kalmıyor. Hindistan’ın yakın tarihini ve kültürünü merak eden herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.