Beni beklerken, her zaman olduğundan daha güzel, daha savunmasız,daha cazip, daha derindi. Kendi eksikliğimi onun anlamlı yüzünden okumak...Ya gelmezsem kaygısıyla gerilen hatları, büyüleyici bir tereddütle etrafına bakınması, milyarlarca insanın yaşadığı koskoca dünyada sadece beni bekliyor olması... İşte bu baş döndürücü görüntü karşısında huzur içinde ölebilirdim. İnsanın aşık olduğu kişinin kendisini bekleyişini izlemesi harika bir şey. Biliyorum, bu pek rastlanacak bir manzara değil. Çünkü o seni beklerken,sen orada olmazsın. Orada olduğundaysa, artık seni beklemiyordur.Cenaze evleri, egzoz kokusu, ucuz filmler, bağıran televizyonlar, kanepeler, uğultulu fotoğraflar, şehrin ağrıyan mafsalları, radyonun dalga boyunda sıkıntı, yağmurluklu adamlar, yılın en kötü gününün en berbat saatinde yaşanan hortlak beyazlığında tesadüfler, gazete ilanları, hırlayan köpekler, tribün çocukları, Hakan Bıçakcı apartmanları, paranormal domatesler, flaşlar ve evet Ninjalar… Tekmili birden…Hakan Bıçakcı tedirginliği, saplantıyı ve tatminsizliği ustaca anlatıyor. Romanlarındaki tekinsizliği bu defa hikâyeleriyle sürdürüyor.Hakan Bıçakcı’dan tuhaf hikâyeler… Ürkek ve kasvetli zaman prelüdü…
Hem okuyup hem yazdığım şu günlerde önce yazıp, geri kalan vakitte okuyordum. Gecenin sonlarına kadar okuyorum. Hikâye yazdığım için hikaye okumaları yapıyorum. Bu kitaba kitapyurdu.com’da ki düşük oylama-yüksek oylama kısmındaki yorumların tamamını okuyup öyle başladım. Tam bir hayal kırıklığı oldu benim için. 90. Sayfaya kadar sabredebildim. Hikayelerin çoğunun sonu yok. Yarım kalmış. Bir kısmı da fantastik. Genelde ilginç olaylar hikaye formatına dönüştürülmüş ama buna rağmen olmamış. Sınıfta kalan bir eser oldu benim için.
Hakan Bıçakçı’nın kendine has bir dili var ve alışıksanız kitabın dolayıslıa öykülerin içine girmek zor olmuyor. Beğenmeniz ve beğenmemeniz tamamiyle Hakan Bıçakçı üslubuna aşinalığınıza bağlı. Ve ben kendisine hayran bir okuru olarak bu kitabı da çok başarılı buldum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Hem okuyup hem yazdığım şu günlerde önce yazıp, geri kalan vakitte okuyordum. Gecenin sonlarına kadar okuyorum. Hikâye yazdığım için hikaye okumaları yapıyorum. Bu kitaba kitapyurdu.com’da ki düşük oylama-yüksek oylama kısmındaki yorumların tamamını okuyup öyle başladım. Tam bir hayal kırıklığı oldu benim için. 90. Sayfaya kadar sabredebildim. Hikayelerin çoğunun sonu yok. Yarım kalmış. Bir kısmı da fantastik. Genelde ilginç olaylar hikaye formatına dönüştürülmüş ama buna rağmen olmamış. Sınıfta kalan bir eser oldu benim için.
Anlamsiz gereksiz ve yorumsuz bir kitap. Bosa vakit harcamak isterseniz okuyun. Allahtan kisa ve ince bi kitap
Bir kısmı daha önce yayınllanmış 27 kısa öyküden oluşan farklı bir eser…
Hakan Bıçakçı’nın kendine has bir dili var ve alışıksanız kitabın dolayıslıa öykülerin içine girmek zor olmuyor. Beğenmeniz ve beğenmemeniz tamamiyle Hakan Bıçakçı üslubuna aşinalığınıza bağlı. Ve ben kendisine hayran bir okuru olarak bu kitabı da çok başarılı buldum.
çok güzel hikayeler var, tavsiye ederimm..