Orhan Pamuk'un en renkli ve en iyimser romanım dediği Benim Adım Kırmızı 1591 yılında İstanbul'da karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı'nın gizlice yaptırdığı bir kitap için Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri öldürünce, Şeküre'ye aşık, teyzesinin oğlu Kara devreye girer. İstanbul'da bir vaizin etrafında toplanmış, tekkelere, karşı bir çevrenin baskıları, pahalılık ve korku hüküm sürerken, geceleri bir kahvede toplanan nakkaşlar ve hattatlar sivri dilli bir meddahın anlattığı hikayelerle, eğlenirler. Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, ölülerin, eşyaların dillendiği, ölüm, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk üzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş güzelliklerine bir ağıt.
Okuduğum ilk Orhan Pamuk romanı. Ustaca yerleştirilmiş incelikli ayrıntılar, derin bir araştırmanın ürünü bilgiler ve doğu ile batı arasındaki farklılığın sanat, resim sanatı açısından ele alınması… Tüm bu, esasında akademik olan, konular okuyanı sıkmadan romandaki olaylar ve karakterler üzerinden veriliyor.
Osmanlı nakkaş sanatının altın çağı sonlarında geçen bu tarihi roman gerçek bir başyapıt , Ölüm sonrası yaşananlar , süpriz sonu bitirmeden elinizden bırakamayacağınıza emin olabilirsiniz.Hayran olduğum nokta osmanlıda sanatın ulaştığı seviyedir .Bunu siz de okuduğunuzda göreceksiniz.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
betimlemeleri çok etkileyici tekrar okurum
Okuduğum ilk Orhan Pamuk romanı. Ustaca yerleştirilmiş incelikli ayrıntılar, derin bir araştırmanın ürünü bilgiler ve doğu ile batı arasındaki farklılığın sanat, resim sanatı açısından ele alınması… Tüm bu, esasında akademik olan, konular okuyanı sıkmadan romandaki olaylar ve karakterler üzerinden veriliyor.
Orhan Pamuk’un en iyi kitabı şüphesiz
yazarın bence en güzel kitaplarından biri..
Osmanlı nakkaş sanatının altın çağı sonlarında geçen bu tarihi roman gerçek bir başyapıt , Ölüm sonrası yaşananlar , süpriz sonu bitirmeden elinizden bırakamayacağınıza emin olabilirsiniz.Hayran olduğum nokta osmanlıda sanatın ulaştığı seviyedir .Bunu siz de okuduğunuzda göreceksiniz.