Koca bir labirentin içinde kayıp "Benim Gençliğim"... Nedenini bilmediği bir deney için gözleri bağlanmış, elinde bir demir çubukla salıverilmiş meçhul labirentin koridorlarına...Bu kapı cennete açılıyor, diğeri cehenneme... Seçtiğimiz yolun sonunda ateşin soluğu yüzümüze değdiğinde can havliyle geri dönüp başka koridorlara sapıyor, cennetin sesine kulak kabartıyoruz. Biraz ilerlediğimizde cehennem alevleriyle karşılaşıyoruz yeniden... Gözümüzdeki bağ öyle güçlü ki, "Bu yoldan geçmiştik", "Onu denemiştik", "burası çıkmaz sokaktı" diyemiyoruz.Labirentin patikaları bizim gibi yolunu arayan, daha önce gidip dönen, ateşe dokunup pişman olan insanlarla dolu; ama onlarla buluşamıyoruz. Bizi körleştiren bağı söküp atamıyoruz. Labirentin duvarlarını yıkıp kendi yolumuzu açamıyoruz. Bu çıkmazdan kurtulamıyoruz. Labirent, elimizdeki demir çubukları uğursuz bir mıknatısla çekerek bizi habire eski hatalarımızın koridoruna sokuyor. Ders alamıyoruz, öğrenmiyoruz. Bağlı gözlerle her kuşakta bildik duvarlara dokunarak çıkış arayan yenik bir ordu gibi, cenneti düşleyerek cehenneme koşuyoruz.
Bir çırpıda okudum kitabı, tıpki diğer Can Dündar yapıtları gibi. Her mısrasında kendimi, gençliğimi, endişelerimi, hislerimi, korkularımı, hayatımı… buldum. Sürekli prangalanmakta, gözlerine at gözlüğü takılmakta, hisleri ve beklentileri öldürülmekte… ve bunun adının büyüme olduğu ülkemizde, bir birey olarak varolabilmenin mucizevi yönünü gösterdi yine muhteşem anlatımıyla. Kah gülümsedim, kah içim cız etti… Ama çok sevdim. Ellerinize sağlık Can bey; ruhunuza sağlık, ömrünüze bereket…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Can Dündar’ın okuduğum kitapları içinde en güzellerinden, yazar yine kelimeleri ustalıkla kullanmış.. Edebiyat severlere kesinlikle tavsiye ederim…
kendinizden de birşeyler bulcağınız hoş bir kitap.
yakın geçişimizin hem siyasi hem kültürel hem de sosyal olaylarını anımsatacak kitaplardan
can dündar… hayatıyla, gördükleriyle, hissettikleriyle hayata ışık tutuyor her zaman olduğu gibi
Bir çırpıda okudum kitabı, tıpki diğer Can Dündar yapıtları gibi. Her mısrasında kendimi, gençliğimi, endişelerimi, hislerimi, korkularımı, hayatımı… buldum. Sürekli prangalanmakta, gözlerine at gözlüğü takılmakta, hisleri ve beklentileri öldürülmekte… ve bunun adının büyüme olduğu ülkemizde, bir birey olarak varolabilmenin mucizevi yönünü gösterdi yine muhteşem anlatımıyla. Kah gülümsedim, kah içim cız etti… Ama çok sevdim. Ellerinize sağlık Can bey; ruhunuza sağlık, ömrünüze bereket…