O kadar yoktum ki, içeride eşyalardan başka hiçbir şeyin bulunmadığına dair ben bile bahse girebilirdim. Ellerimi havaya kaldırdım, ellerim yoktu. Parmak uçlarımı ağzıma, gözlerime, yanaklarıma yaklaştırdım, yüzüm yoktu…
Pahalı bir evde yaşayan, büyük bir şirkette çalışan, özgüveni yüksek, hırslı ve parlak bir profesyonel, bir sabah uyandığında, ortada hiçbir neden yokken hiç var olmamışçasına kaybolduğunu fark eder. Öylece,
birdenbire bir Yokadam’a dönüşmüştür.
Kâbus, trajedi, muamma, kumpas, adına ne dersek diyelim yok olmuştur işte. Sevgilisi, annesi, işyerindekiler, apartmandakiler, şehirdekiler... Kimse onu görmüyordur.
Yeni bir yazar, tuhaf bir kurgu, bir ilk roman. Işıl Kocaoğlan, varoluşa ve sahiciliğe dair ters yüz edici bir hikâye anlatıyor.
Bir Sabah Uyandığımda Yoktum, debdebeli ve etkileyici bir novella.
Kurgusu, az rastlanır türden ve çok güzel bir roman. Anlatımda hiç kopukluk yok. Dili sade.Ancak, bu sadeliğin altında yoğun bir düşünce dünyası da ustalıkla anlatılmış.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Kafkan’nın Dönüşüm kitabını andıran akıcı bir dille yazılmış eser…
Bir çırpıda okunabilen kısa bir roman.
Eser bir çırpıda okunuyor. Şaşırtıcı ve tuhaf. Birkaç yer insanın aklında soru işareti olarak kalsa da dert değil. Başarılı bir ilk roman.
Kurgusu, az rastlanır türden ve çok güzel bir roman. Anlatımda hiç kopukluk yok. Dili sade.Ancak, bu sadeliğin altında yoğun bir düşünce dünyası da ustalıkla anlatılmış.