Bugünlerde asıl savaş, insan kalmak için veriliyor.Kendi halkının güvenliğini korumak bahanesiyle binlerce masumun kanını akıtmakta bir sakınca görmeyenler ile insan hayatının dünyanın her yerinde aynı pahada olduğunu savunanlar arasında.Tek doğru değer bizimkisi diyerek ötekileri cezalandırma hakkını kendilerinde bulanlarla, ‘öteki’ olmadan biz de yokuz diyenler arasında. Dünyaya iyilik dağıtmaya kalkışanlarla, bu tür bir iyiliğin kötülük üreterek yapılamayacağını savunanlar arasında.Tahakküm, haz, kibir veya zorbalık gibi insana ait her sorunun yanıtı, yine insanın içindedir. Korku ile umudun birleştiği yerde. Nihayetinde vahşet ile direniş arasındaki o ince çizgide başlayıp bitmiyor mu insanlığımız?
Kitaptan “Kazanmayı bilmeyen; hayatlarında ilgi olarak yalnızca dayak, anlayış yerine de hakaret gören, yoksul ve yoksun çocukların ‘kayıp çoğunluğu’ oluşturduğu bir ülkede yaşıyoruz. Şanslı azınlık oluşturan ‘öteki’çocuklar ise tam tersine kaybetmeye bilmiyor. Alacalı bulacalı bir tüketim dünyasına doğan çocukların anne babaları da başarının tanımını rekabet olarak yapıldığı bir kuşağın gençleri”
Dahasını söylemeye gerek yok…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Deneme severlerin ilgisini çekebilir ama beni yordu. Yine de kalemine sağlık hanımefendinin.
Kitaptan “Kazanmayı bilmeyen; hayatlarında ilgi olarak yalnızca dayak, anlayış yerine de hakaret gören, yoksul ve yoksun çocukların ‘kayıp çoğunluğu’ oluşturduğu bir ülkede yaşıyoruz. Şanslı azınlık oluşturan ‘öteki’çocuklar ise tam tersine kaybetmeye bilmiyor. Alacalı bulacalı bir tüketim dünyasına doğan çocukların anne babaları da başarının tanımını rekabet olarak yapıldığı bir kuşağın gençleri”
Dahasını söylemeye gerek yok…
Kitabı zorlanarak bitirdim.Akıcı olduğunu söyleyemem.Deneme türünü sevenler okuyabilir.
Bazen zorlanamaz okunsada güzel bir kitap deneme severler için
garip bi hikaye bazen bayıyor ama