Simmel, bir disiplin olarak sosyolojinin kurucularından biri olmasına ve özellikle Kracauer ve Benjamin gibi Frankfurt Okulu kuramcılarını derinden etkilemiş olmasına rağmen uzun yıllar unutulmuş bir düşünür olarak kaldı. 80'li yıllarda başlayan modernlik tartışmalarıyla birlikte, özellikle Anglosakson düşünce dünyası içinde önemi yeniden fark edilen Simmel'in kaleme aldığı çok sayıda eserden yapılmış bir seçki Bireysellik ve Kültür. Seçkide sosyolojinin kültür, tahakküm, çatışma, mübadele gibi temel kavramlarını açımlayan, yabancı, yoksul, cimri, maceracı gibi sosyolojik "tipler" hakkında son derece özgün gözlemler geliştiren, bireysellik, özgürlük, duyular, aşk, aşkınlık ve din gibi geleneksel olarak felsefeye ait görülen temalar üzerinde şaşırtıcı ve düşündürücü fikirler geliştiren yazılara yer verildi.
Sosyoloji lisans eğitimine başladığınızda, ders aldığınız hocaların akademik yaklaşımı kime yakınsa onu daha detaylı ve sevecen anlatırlar. Gündelik hayat ve sosyolojiyi görme açısından iyi bir eser. Simmel belki de hak ettiği değeri henüz görmeyenlerden.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Simmel’in düşünme ve yazı tarzı zorlayıcı.
Yüzeysel sosyolojiden usandım, Teferruat severim Kendisini ilk kez okudum ve bundan dolayı hayran kaldım.
Sosyoloji lisans eğitimine başladığınızda, ders aldığınız hocaların akademik yaklaşımı kime yakınsa onu daha detaylı ve sevecen anlatırlar. Gündelik hayat ve sosyolojiyi görme açısından iyi bir eser. Simmel belki de hak ettiği değeri henüz görmeyenlerden.
Genel yaklaşımlardan ziyade mikro bakış açısıyla ilgilenmiş bir yazar Simmel. Toplumsal tiplere hayatı anlamak açısından bakmış.
Özellikle duyuların sosyolojisi makalesini çok beğendim